tutanak
erguvanları sevdim
saklamadan söyledim üstelik yaşadığım şehri sevdim utanmadan söyledim üstelik ... üstelik! inciri sevdim, kara dutları, papatyaları çok sevdim... salıncakta sallanmayı ay ışığında uyumayı radyoları, at arabalarını, çocukları sevdim... neyi sevsem, kimi sevsem söyledim üstelik... bazılarını tanıdıkça sevmekten vazgeçtim lakin... bir tek senden g-e-ç-e-m-e-d-i-m... geçmedim de üstelik... hatta, senin için söylenenlere kulak tıkayıp, başkalarından değil seni kendimden tanıyıp doğum sancıları çeken kadının onca acıya rağmen doğurduğuna kıyamaması gibi sevdim de seni bütün susmalarından dinledim, alfabeni bile çözdüm üstelik... şimdi anladığım ne var biliyor musun? bize vuslat yok, özlemden başka! bu kısacık ömürden yanımıza kar kalan korkularıyla ve kendisiyle yüzleşemeyen adam, şükret ki! "aşkı yaşamadan ölmedik..." sardunyam |