Yokluğuna Alışamadım
Hiç terk etmezsin, zannetmiştim ben seni
Ah güvercinim, gittin boş kaldı elim Cezalandırmak mı istedin, sen beni Üzüntüden kahırdan, büküldü belim Gözümde, taktire şayandı kemalin Bilesin bu gönlümle, barışamadım Hayalimden gitmiyor, güzel şemalın Bir türlü, yokluğuna alışamadım Her gün, her an, ağlıyorum senin için Boş ver deyip, dağıtamadım kafayı Suçluyorum hep kendimi, üzdün niçin Niye yaptım, bu affedilmez hatayı Uçtun mu özgürce, yeşil vadilerde Uçsuz bucaksız, ovaları aştın mı Gezdiğin, o kalabalık şehirlerde Başka güzel yarlara, gözün açtın mı Bu yaralı kalbim, derinden acıyor Yine gel, kanatlarını çırpa çırpa Usulca seveyim seni, doya doya Hüzünlü gözlerim, yollara bakıyor Bana bir şans daha, verirsen eğer Bu sefer, daha çok değer vereceğim Bundan sonra, kıymetini bileceğim Çılgınca seviyormuşum, seni meğer Sen gel de, geçir ömrünü yata yata Bir dediğini, iki yapmayacağım Uydum şeytana, yaptım kötü bir hata İnan seni, artık ağlatmayacağım Ben şimdi kime, aşkımı vereceğim Sendin en ateşli, seviştiğim dişim Gidip her gün, türbede dua edeceğim Yine sen olasın diye, benim eşim |
Hatayı anlamak, pişman olmak, bir daha aynı hatayı tekrar etmemek bir şansı daha hak ediyor demektir.
Tebrik ediyorum.
Kaleminize sağlık.
Esen kalın.