AYAZ
hava kararmak üzere sokak lambaları yandı
ayaza çekiyor gece gibi ruhlar da. farkı kalmıyor kimsenin kimseden. aşina bir yüz arıyor kadim şehir. pişmanlıklar sel misali boyları aşmış. boğulan boğulana. aldanan aldanana. Hakka sığınan sığınana. geceye şafak gibi, toprağa yağmur gibi cemre düşse her bir cana, vicdana. ll. akşamı iple çeken yorgun bir çalışanın evine ulaşma sevinci gözlerinden belli oluyor. yaşı 40’a merdiven dayamış taliplerini ince eleyip sık dokumuş, neticede evde kalmış bir yuva kurmaktan umudunu kesmiş, hayallerini ötelemiş bir kız göz nuru döküp, ilmek ilmek emek verdiği naftalin kokulu çeyizlerini 2. el bit pazarına götürmüş içi kan ağlaya ağlaya utana sıkıla beklemiş . modası geçmiş öteberiyi elden çıkarmak için... sevebileceği ne bir çocuğu tartışabileceği ne bir eşi yok. resimler çizmiş mutluluk üzerine. şiirler yazmış melankolik. yaşamış hayatı bazen mutluluğun, bazen hüznün kıyılarında. içinde hiç bitmiyor iki zıt kutbun kıyasıya savaşı. yorgun argın demir atıyor (varıyor) yine anasının evine. pişmanlıklar sel misali boyları aşmış. boğulan boğulana. aldanan aldanana. Hakka sığınan sığınana. geceye şafak gibi, toprağa yağmur gibi cemre düşse her bir cana, vicdana. Orhan Şentürk |
Kaleminize sağlık.
Esen kalın