ARKADAŞIMARKADAŞIM Yapraklar üçer beşer semaya düştü bu gün Gönlüm keder içinde, yakıp gidiyor beni Birer birer dostlarım yıkılırken hayattan Her bir parça, bin alup, götürüyor bedenden Sanki benden birşeyler alıyor dertler beni Ne tuhaf henüz dün beraberdik Bu gün ise yalnızız Sen başka alemde, ben başka alemdeyim Tuhaf bir korku dürtüyor Sıra bendeymiş gibi Hani hastayken bana, ne olur, bu kadar sarınma Üşütürsün Allah korusun derdin ya Ah be arkadaşım nerden bilecektin ayrılığın bu kadar yakın olduğunu Bir ayağın Van, bir Ayağın Çole merik te Bir ayağın İstanbul sokaklarını arşınlarken Son durak olduğunu, nerden bilebilirdin Bir illet hastalıktı ardından gezen Günün bir diliminde İstanbulu Gözlerin kapalı dinliyorken Orhan Veliyi Ve İstanbulun seni fısıldadığını Ayrılığın bu kadar yakın olduğunu Gurbetin en güzel köşebaşında hayata Vede edişini Martılar fısıldasaydı ne olurdu öylece gözlerin kapalı durmasaydın Bir damla göz yaşına haps olurken gönlüm Sana kızgınlığımı haykırırken İsyanım kadere, ölüm ise yakışmıyordu Kocaman gövden yenilirken görürmeyen virüse Sen geldikçe aklıma, hayatın anlamsızlığını yaşıyorum yeniden Bu günün yarınının olmadığını Yaşanan hayatın bir serap olduğunu Buğulu gözlerle baktığında anladım Aynalar Sönük, hayaller Yıkık bir deli umut gezinir çok uzalardan Tebessümün bitik dudaklarda gizlenir Geçip giderken zaman Anılar içimde demlenir Bir erken vedaydı yaşadığın Sonu olmayan bir ayrılıktı Kimbilir hangi sevgiliydi, son demde andığın Kimbilir hangi arzulu isimdi, haykırmak istediğin Bir çaresizlikti yakalandığın Sahipsizliğine, Yıkık umutlarına Yarının karanlığına, isyanın yokoluşuna kadere rıza gösterip Bir garip yerde kaldı yalnızlığın Arkadaşım..... |