BOĞAZİÇİ'NDE MARTILAR
Martılar uçar Rumeli Hisarı’nın üzerinden
Boğazın mavi sularına düşer Gümüş kanatlarının ışıltısı; Düşlerindeki İstanbul’u arar Uyuyan zaman kesitinde…! Gün doğusuna doğru uçar, Gecenin ayazının bir azap gibi çekilmez yükü üzerinde… Umutsuz çığlıklarında ölgün sevda türküleri Bir şelale gibi şafak vakitlerine doğru akan gecede, Geride ayazı bırakarak kaybolan bulutların Gölgelerinde sevgiyi arar umarsızca… Günün ağarmasıyla İnsanlar belirir kıyılarda… Kiminin dudağında Eski Hollywood filmlerinden bir ıslık, Kimilerinin de çatlamış dudaklarında Güne umut olan yanık bir ezginin mırıltısı Anadolu’dan… Simitçilerin insanın içini ısıtan sesleri...! İşe yetişmek için zamanla yarışan insanların telaşları! Ve gümüş kanatlı martıların çığlıkları! Kaybolur Rüyadan uyandırdığı İstanbul’un sesine karışarak…! |