Gelen Hazan Mevsimidir
Hazan mevsimi gelmiş, kapıma.
Kimi al, kimi mor alır rengini. Yapraklar. Akibeti sararır, solar dalında, O da düşecek yere. Yaprak sarı, dal kuru.. Hazan mevsimidir güzün adı, Sarsan üşürsün. Sarmasan bir başka.. Toprak kabuğuna çekilir. Dereler, Dereler soğuk akar, Ayaza çeker güz geceleri, üşürsün. Serçeler, bir garip öter sabahlarda, Kulağının ucunu gösterir de, Isıtmaz, sarmaz insanı güneş. Sabahlar, bir bahar sabahı değildir, artık. Yaprak yeşil, rüzgar ılık değmez insana. İnsan ömrü bu daha kaç bahar, Kaç son güzü hazan görecek, bilinmez ama, Terk etmişse güney rüzgarları dünyamızı, Soğuk eser tüm rüzgarlar. Pusulada yön şaşmıştır artık. Yel vurur, kurur sarı yaprak. Gazeldir her dökülen yere. Selvi kavak seyreder, gayesiz.. Salkım söğüt, boynu bükük bekler, Soğuk suda kalmış elleri. Ya koca çınara ne demeli.. Ya meşeler gövermişse de baharda.! Kurumuş dökülmüş bir hayat, Bir o kadar nerede sarı çiçek, Yeşil yaprak cümbüşü; Terk etmiş dünyamızı. Önümüz kara kış olsa da, Direnir kara çam.. Yaşamın belirtisi köknar, Sedir, Kızıl çam gitmez bir yere.. Elbet baharlar gelecek, Elbet yeşerecek doğa, Gülümseyecek bir sabah, badem çiçekleri.. Hazan mevsimine inat. Yine baharlar gelecek, Yeni sevdalar yaşanacak baharlarda. Biz yeniden var olacağız; Aşkla.. Ve. Sevda ile.. Yüreğimiz de ateş. Ellerimiz kan ter içinde, Umudu ve sevdayı örgütleyecek.. Aşk ola, Çocuk yüreğinize. Aşk ola. * ———Haydar ATA— |