İZLER
banyoda yürümüş ufacık ayakları
eklem izleri yerde, ıslak, hafif ayna hâlâ buğulu biraz ama yüzünün izi tomurcuklanmış bir köşesinde eski camın belli ki yatağın kenarında giyinmiş nefes gibi duymamışım gideceğini, duyurmamış son uykumda kokusu var ıslak saçlarının hem acımasız hem kendine acımamış. İkimiz de biliyorduk nasıl sevişilir nasıl tek insan olur iki ten, iki soluk ve nasıl titrer halılar birimiz kaçarken birimiz nasıl yakmaz lambayı giden varken. |