KALABALIK -
alacasında şafağın,
seher yeli serince değdi mi tenine? İçindeki yaşama sevincinin coşkusu, kuş kadar hafif kıldı mı yüreğini? üzülünce de çaresizlik içinde, sustun mu, ağladın mı yağmur yağmur? dışarda yağmur göz açtırmıyor, zar zor kendimi toparlıyorum, dalgın dalgın düşünüyorum. unuttum derken bile hatırlarmış insan, öylesine dolaşıyorum. şemsiyem yanımda ama açmıyorum, bile bile yağmurla ıslanıyorum. bir ara martılara simit atıp, kahvemi yudumluyorum. sol yanım yangın yeri. ellerim ceplerimde, sırılsıklamım, üşüyorum. sen yoksun. bu kalabalık senin yokluğuna ilaç değil, hele sensizliğe eşit değil. senin varlığın herkesin varlığından daha fazla, eller denk değil. ısrarcı hanutçulardan yakamı zar zor kurtarıyorum. bir amca hitap ediyor çaresi tükenmiş kalabalığa, muzariden konuşmak için, müneccim olmaya gerek yok, her şey ortada, ortada diyor. hızlı adımlarla yürüyorum, ben beni tanımıyorum, sorulara cevap arıyorum. bazen susuyorum. içimden geçenleri yazıyorum, artıları eksileri kefeye koyuyorum, tabi ki umutla yaşıyorum. Orhan ŞENTÜRK |