Osman Akçay üstadım en kral yorumu yapmış bugün sizi bu sıradışı serbest şiir için ve yorumu için de üstadı kutluyorum siz bu şiiri yazmasaydınız o da ilham alamazdı değil mi :))
Sonsuz selam ve saygılarımla.

'Serbest yazmak istiyorum bu gece' demekte şair, şiirin başlangıcında. Peki, yaz; elinden alan mı var?:))

'Doya doya serbest kalmak' da ne demek? Öyle tamamen sizi serbest bırakamayız. İmge isteriz, bir iki anlaşılmaz sözcük koysanız da olur. Arada lacivert geceler, bitmeyen sanrılardan bahsedeceksiniz; ekim bitti hüzün bitmedi de diyebilirsiniz.

Dizelerin arasını açmak da nedir? Biz bu sitede dizelerin arasını 8-10 satır açan gördük. Ya tam açın ya da dizeleri yapıştırın biraz.

Renk seçimi hiç ama hiç olmamış. Siyah zemin olsaydı hadi kabul edebilirdik.

'Saçmalak', 'Trübünlere', 'eleştirisel' sözcüklerinde hata var. Bu şiir hece şiiri olsaydı, heceleri sayar bu hataları düzeltirdiniz.

Tribünlere oynamak da nedir? Oynayacaksanız çağırın beni. Koyalım bir Ankara havası, karşılıklı oynayalım:))

'Ah minel aşk nerdesin' şiirinizdeki en hoş kısım. Ah mine'l-Aşk, İskender Pala'nın yazdığı, ilk baskısı 1999 yılında Ötüken Yayınları tarafından yayınlanan, Divan Edebiyatı, Divan şairleri ve aşk konularını ele alan bir eser. Daha geçen hafta biri 'minel' yerine başlığı 'binel' diye atmıştı:)) Uyarmadım bile, ne gerek var. Bir eleştiri yapsak anında engelliyorlar diye düşünüp ya sabır çekip es geçmek en iyisi.

'Usta ve üstadlarımdan
Affımı rica ediyorum bu gece' demektesiniz. Ne olacak şimdi? Usta değilim, üstat da değilim. Zaten benden bir şey istememişsiniz.

Bir de 'Buz kestiren eleştiri yapmalarını istiyorum bu gece' demektesiniz de üstadım 'Buz tutmuşsa hayat kışı da birdir baharı da'.

Sonuç; Mustafaoglu İlyas üstadım Allah'a emanet olun.

Saygılarımla.