Hayat Ağacı
HAYAT AĞACI
Kavgayı ağacın yapraklarına yaz Son bahar gelsin yapraklar kurusun diye Öfkeyi bir bulutun üstüne yaz Yağmur yağsın bulut yok olsun diye Nefreti karların üzerine yaz Güneş açsın karlar erisin diye, Ve dostluk ve sevgiyi Yeni doğmuş bebeklerin yüreğine yaz Onlar büyüsün dünyayı sarsın diye Hayat dokuz katlı bir binadır Her geçen günde bir taş düşmekte Hayat umutlarla dolu bir ağaçtır Her hüzünde bir yaprak düşmekte Hayat bir tebessümdür çocuk masumiyetinde Marifettir onun gözüyle görebilmek de Hayat yılların tecrübesidir yaşadıkça yaşlandıkça Anlayabilmekte paylaşabilmekte yaşayabilmekte Hayat ağacım Daların tanrının evine ulaşır Ölüme çare nedir ey kozmik ağaç İki nehir arasında ölümsüzlük Hayat ağacım Köklerinde zakkum ağaçlı cehennemler Bedeninde ahenk yaşama sevinci ince bir keder Göklere uzanır dalların Ölüme çare nedir kozmik ağaç İki nehir arasında ölümsüzlük Tuba ağaçlarının yaprakları gibiyiz seninle Ölümsüzlük iksirini aramaya giden yolcu Ölümden önce kırk gün önce düşer tuba yapakları Sen buna son hazan dersin Ölüme çare nedir ey kozmik ağaç İki nehir arasında ölümsüzlük Öykümüz çiçekli bir hayat ağacı motifi Bir merdivenden çıkarsın öylece Sarmaşık çiçekleri gibi sarılsın hayata Gökkuşağının renklerini yakalamaya çalışırsın Yağmurlar diner önsüz bir yar ararsın Çiçekli baharlar özlersin Meyve yüklü dallarda gençliği edebi sanırsın Ölüme çare nedir kozmik ağaç Sus taşlarına anlatıp yaktım kara kaderimizi Bir yanımda hayat ağacı Yarısı mutluluk yarısı acı Sol yanımda bitmeyen bir sancı Yarım yamalak günlere düştüm Gönül kuşu durmadan uçar Etrafa umut neşe saçar Bir gün mesudum bir gün naçar Toz duman yıllara düştüm Özümde saklı insan sevgisi Dizi pisi huy sevgisi Kiminde insanlık Allah vergisi Bazen de enteresan kullara düştüm Böyle işte yaşam denen yol Yokuşlarda yorulur ayak kol İster akıl ister cahil ol Hayaller serap çöllere düştüm Korkarım seni incitmekten Uzak durma gel de gör Bak ne haldeyim seni beklemekten Dallarımda çiçekler açtı sevginden özleminden MEHMET SAİT KAYA |