TABİPBelli ki bu yara ecel yarası... Elini yaramdan çek artık tabip. İş görmez dünyanın pulu, parası... Giderim sonsuza dek artık tabip. Anladım boş imiş buranın tacı Elması, altını her şeyi acı Ben istemiyorum em’i, ilacı.. Başka dertlilere ek artık tabip. Çaresiz akan şu yaşım yerine ! Zorlu imtihanda başım yerine ! Konunca kabrimde taşım yerine... Gel mezar taşımı kek artık tabip. Dost görünen nice maskeli yüzün. Tadı yok inan ki baharın, güzün. Dünyanın her a’nı dert, keder, hüzün... Burda durasım yok pek artık tabip. Yapamadığıma olurken nadan... Nasıl olayım ki de hele şadan. Süre doldu artık fani dünyadan... Dediler ahrete sek artık tabip. tesbih, namaz, duam, postum var idi, Ekmek, aşım, türlü, tostum var idi, Bir sürü çıkarcı dostum var idi... Yaşam bitti kaldım tek artık tabip. Cumali erirmiş dağdaki karlar, Taştaki fatiha yazısı parlar ! Düşeş gelsin diye attığım zarlar... Gelse de fark etmez yek artık tabip. Şadan: Sevinçli, keyifli, hoşnut. |