Gitmeseydin YarŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Gitmeseydin Yar___
Yüreğimin cümlelerini gözlerine sırtlanan kadın, Kollarının güçsüzlüğüne bıraktım iki gözyaşı boşluğu çocukluğumu. Kâğıttan gemi bile yapamayan ellerimle bir bahar çizdim gözlerinin en küçük bahçesine. Kirpiklerinin ıslaklığına dayanamayan köprülerin dibinde sorguladım ellerinin sıcaklığından yoksun gözlerimi. Sesinin yokluğunu yaşatma bana. Büründüğün yokluğu kaldır üzerinden. Düş senli düşlerime. Geceye yıldızları sererek gel gözlerime. Biliyorum ki; güldün mü bir kez bir mavilik yürür gözlerime. Senli bir cümle köpürür kuru dudak uçlarıma ve vurdukça özlemin kıyılarına koşar gözlerimde zamanla sakladığım baharlar. Zaman, kimse arasında ayrımcılık yapmayan bir işverendir. Yeni bir güne başlarken herkes aynı sayıda saat ve dakikalara sahiptir. Örneğin zenginler parayla daha fazla saat satın alamazlar. Aynı şekilde bilim adamları yeni dakikalar icat edemez. Ya da yarın kullanmak üzere bugünün zamanını biriktiremezsiniz. Ancak yine de zaman son derece adil ve bağışlayıcıdır. Geçmişte vaktinizi ne kadar boşa harcarsanız harcayın, hala koca bir yarına sahipsinizdir hayatın. Hayat; Su gibi akıp gidiyor… Ama çaktırmadan, sinsi sinsi gidiyor hem de… Nasıl olduğunu bile anlayamadan, bir bakmışın aylar, bir bakmışın seneler geçmiş… Kaç sene geçti sen gideli saymayı unuttu aklım… Sen aklımda şiir olup gitmeseydin, ben şair olup gelmezdim kalbimle. Ve ne zaman aklıma gelsen, Bir şiir gitmezdi benim aklımdan anlamadan. Anlamadım... Neden insanlar ayakta alkışladı, sen neden gittin... Anlamadın, giderken... Duruldum kanımla... Yazıldım ezgilerde... Gece örtüyordu gerçeklerimizi, yalanlar dolduruyordu yerimizi. Varlığın her gece üstüme üstüme geliyor, yokluğuna sarılıyorum… Gitmeseydin, gelişine ayak seslerini taklit etmezdi bu parkeler… Gitmeseydin, her gece tacize uğramazdı kulaklarım… Gittin gidenim, gelmedin gelmeyenim... Gidenim gitti, ben geldim gelmeyenime... Ama gidenim yoktu ben gelince… Gelince anlatacaktım sana ama sen dinle şimdi beni: Bazı erkekler sol göğsünün altında mayın taşır. Bir kadın oraya ayağını basıp çektiğinde o mayın patlar erkek dağılır. Kadın ölür erkeğin sol göğsünde. Sonra kim giderse gitsin sol göğsün altındaki o kente, asla aynı etki yaşanmaz. Bir mayın bir defa patlar, bir şiir bir kere yazılır, bir kitap bir kere okunur, bir erkek gerçekten bir defa sever. Ve sen, sana gelince eğer bir gün uğrarsan sol göğsümün altındaki o kente hüzünlü bir sesle; ‘buralar bir zamanlar hep benimdi’ ‘diyeceksin ama gördüğün manzaradan korkacaksın çünkü giderken arakana bakmamıştın. Gördün işte şimdi, bak iş işten geçmiş, ayağını çekince patlayan mayın orayı harabeye çevirdi… Mevsimlerden Eylül… Yaprak yaprak döküldü yaralarım kan damlayarak… Dökülürken güldüm gazel oldum; hayatın dallarında ki kalan son yapraktım! Düştüm bugün sararıp dalımdan… Toprağa karşı bedenim, geldiğim yere geri döndüm ama sen gittin… Keşke gitmeseydin yar, her gece göğsüne sokulup, kulağına şiirler fısıldayarak uyutsaydım seni kollarımda… Keşke gitmeseydin yar birlikte yaşlansaydık yaşarken seninle... Keşke gitmeseydin yar, birlikte bükülseydi belimiz, yaşarken seninle… Keşke gitmeseydin yar, birlikte saçlarımıza aklar düşseydi, yaşarken seninle… Keşke gitmeseydin yar, son nefesi birlikte verip ölseydik, yaşarken seninle… Ölmezdin kalbimde keşke terk edip gitmeseydin yar… Keşke gitmeseydin şimdilik belki aklına gelmiyor olabilirim; lakin bir gün bir şarkı çalar sen beni ömrünce unutamazsın… İçine atma acını, ’gurur’ her zaman iyi gelmiyor yaraya, biliyorum ki senin de içinde kanayan yaraların var, çünkü senin de benden aldıkların, emin ol ki bana bıraktıkların kadar. Keşke terk edip gitmeseydin yar…
Beni bu dertle böyle bırakıp
Keşke terk edip gitmeseydin yar Aşk acısıyla kalbimi yakıp Keşke terk edip gitmeseydin yar Son kez görseydin şu gözlerimi Bir dinleseydin sen sözlerimi Söndürmeden bu aşk közlerimi Keşke terk edip gitmeseydin yar Canı önüne sermiştim canım Kalbimi sana vermiştim canım Yoluna güller dermiştim canım Keşke terk edip gitmeseydin yar Yokluğunda ben beni unuttum Pencereleri hep mesken tuttum Yandım aşkınla zehirler yuttum Keşke terk edip gitmeseydin yar… 28.09.2021 05.30 – İZMİR (2) Ömer Sabri Kurşun |
Hayal kırıklıkları,hicranlara dönüşür her zaman...Duyguluydu şiir.
Kutlarım emeğinizi.Esen kalın.