BURSA VE BEN
BURSA VE BEN
Rüya gibiydi Bursa, üç beş saniye süren Bir lahza olsa bile, dünü karşıma seren Yürüdükçe sis duman gider görünür göze Zamandaki yolculuk, titretir vurur öze Parlıyor islam nuru,köz bırakmış evliya Köz alev alsın diye düşler de hep enbiya Bursa’ydı yiğit Osman Beyin hayali düşü Orhan Beye talihmiş fetih, Rabbimin işi Süregelen beylerden kalmış camiler hanlar Hilal uğruna feda edilmiş nice canlar Dikili mezar taşı, sıra sıra türbeler Başlarında asılı ,okunmaz kitabeler Nakışla işli tavan ,kesme dikdörtgen taşlar Tarihim burcu burcu kokar süzülür yaşlar Kılıç kalkanla Yurda ilk temeli atanlar Sizi gördüm eridim tarihe şan katanlar Başları boy bürüklü giymiş boydan fistanlar Yatıyorlar yan yana, asaletli sultanlar Gözümün önünden bir an gelip de geçtiler Hasbahçenin içinde benle bade içtiler Kulak verdikçe indim daha da derinlere Aydınlandı etrafım dalmışım vitrinlere Silinen izlere kan ağlanan tek türabmış Meğerse gördüğümüz,yeşil değil serapmış Uludağ’a sordum da sustu kaldı işvede Kim ne bilir nelere , şahit oldu zirvede Yüzyıllardır hep iyi kötü günler seyretmiş Susmuş gülmez yüzlere belli ki çok kahretmiş Sefer zaferdir varken Beyazıt gibi hami Zafer hediyesidir yirmi kubbeli cami Bir düştü Yeşil Bursa şafakla sona erdi Döşüne saklamış her asırdan kalan derdi Kısıkca fısıldadı yüreğime sadece Ne mutlu ki nasipmiş anlattım hece hece Semiha Arasbora 24 /9/2021 |
hayatın en güzel sermayesi gönülde ki bitmez zenginliktir
la ilahe illallah diyene dünyanın değil ahiretin kapısı açılır
ALLAH deyip gerisine sağır kör olmak ne büyük güzelliktir