KABUS EVİ.Eski ve yıkık dökük bir konak, Bir çocuk yaşamın Baharı’nda Öyle bir kabus ki,İçinde yaşamak, Hayatın İlkbaharı’nda Annesinin aklı kıt ve zayıf, Öyle yaratılmış garip, Dış Kapısı sürgülü demirli, Hemen girişinde, Çeşmeden su sızardı, Evin altına akıp kaçardı, Dev fareler evin misafirleri, Buradan su içerlerdi, Çocuk korkardı, Ya kulaklar kopsaydı, Duvarları kerpiçten sıvalı, Rutubet’ten dökülmüş, İçlerinden tahta görülmüş, Tahtakurularına bastın mı? Fakirlik lekesi kandan sürülmüş, Sarı böcekler ise sürüsüne bereket, Sanırsınız çil çil altınmış, Babası ise,Nasıl bir babalık yapmışsa,, Bunları görüp aldırmazmış, Tuvaleti karanlık bir mahzen, Dışarıdan ışık sızarmış, Hacet giderir iken, Tavanda kocaman örümcek varmış, Örümcek fobisi ondanmış, Arka odanın bahçesinde ise, Bir mezarlık içinde kim yatarmış? Bazen bir rüya’da, İçinden birileri çıkar’da Sanki gelir yanına sızarmış, öyle sanırmış, İşte o çocuk, Hayata küsmüş darılmış, Okuldan kaçmış okuyamamış,, Neden böylesine bir yaşam, Diye Ruh’u ızdıraptaymış, Ne anlam veriyor olanlara, Ne bitenlere bilmiyormuş işte, Öyle böyle hayatın girmiş içine, Şimdilerde annesi babası, Aynı kabirde yatmaktalar, Rabbisinin lutfuyla yardımıyla, Çocuğun dört evladı olmuş, Onları büyütmüş okutmuş, Ama olanları asla, Zihninde yok edememiş silememiş, Bazen rüyalarında, kâbus evini görürmüş, Kader miydi olanlar, İmtihanımıydı yaşananlar. Öyle böyle geçiyor zaman, Akıyor sular, bitiyor hayatlar, Demiş ki o çocuk kendi evlatlarına, Bakın bir ibretlik hikâye size, Babanız bunları yaşadı bilin istedi diye, Yazdı sizlere işte şiirce, Ve dedi ki o çocuk son sözleriyle, Çokları var sırları var evladı fatih’in gibi Amma o da kalsın Rabbim ile benimle. |
şiir mi beni okudu
bilemedim
hangi dizesini okusam
hep burkuldu yüreğim
nedense hiç gülemedim
dört çocuk
gurur duysun bu babayla
gözyaşlarımı şiir boyunca silemedim.