Eylül Gün BatımındaŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Bu kez Eylül’e başka bir pencereden baktım.
O Eylül’dü nev,i şahsına münhasır, başka bir aya benzemeyen. Belki son ümidimizdi yazdan, konvoydaki sırasında ekimin arkasında; yumuşacık bir geçişle geçip gidecekti hayatımızdan Seneye tekrar görüşmek üzre Diyor göçmen kuşlar Rüzgar el sallıyor Fırtına öfkeli öfkeli Böyle iyiydik yahu derken Rengarenk yapraklar serilirken toprağa Köylerde kuzular meleşirken Eğleşirken annelerinin yanında Eylül’ün şavkı vuruyor Üzüm salkımlarına Mevsim işçileri kocaman şapkaları ve dahi Haylaz güneşin binbir oyunuyla Şarkılar söyleyerek Asma kütükleri Ve bağların arasında Görkemli bir şöleni anımsatıyorlar Günler kısalırken Geceler uzuyor Ürpertiyor bazı bazı feerahlatıyor poyraz Siliyor terini Temmuz’un Ardından baka kaldığımız yaz Ve hatıralar Ağustos şaşkın Ne çabuk geldi Eylül der gibi şaşkın Herkesin bir Eylül’ü vardı Ekim girerdi aralarına Yaprak yaprak açılır önümüze ömür Kapıda heybetli bir Sonbahar Dinç atılgan ve gür Derken Kasım gelir-Yeni bir yıla girmeye Ne kalır ki-Neler neler götürür Bu aylar ömrümüzden Geriye bir şey kalmaz hüznümüzden başka Ve Eylül’ümüzden maada Bir akşam üstü gün batımında Yüksel Nimet Apel 4.Eylül.2021.Bodrum |