1
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
957
Okunma
!.....Gidiyorum Kiminnin Hoşuna.......!
!......Kiminin Zoruna......!
Yürüyorum yakın uzak demeden dağ
tepe elimde kendimi korumak için
kullandığım meşe ağacından sopa
bazan güneşin yakıcı sıcaklığı bazan
yağmur yağıyor ğökyüzünden sere
sepe omuzumda küçük bir çıkın
kolumda kebe ürkekliğim üzerime
yıkılmış harabe yolda kimi görsem
ya selam veriyorum gönülden yada
candan bir merhaba uzaklaşırken
kokuşmuşluklardan gidiyorum kiminin
hoşuna kimi,nin zoruna......!
İşte hayat bu ne oldum dememek
gerekiyor ne olacağını düşünmeden
feleğin hangi çenberin,den nerede
nasıl güçle cebelleşeceğini bilmeden
atalarımızın deyimi dereyi görmeden
paçaları çemremeyeceksin belki su
taşkın yiyecek ve giyeceklerini eline
asıp değneğinle boylayarak geçecek-
sin belki,de dere kurumuş kısmet
olmayacak bir yudum içecek su bazan
gönlümü sıkıntı kaplar gözlerimi basar
yorğunluk uykusu yürüdüğüm yol kadar
yol yürümeye ömrüm vefa gösterirmi
bilinmez ravhan adım gidiyorum
kimi,nin hoşuna kimi,nin zoruna.....!
Feneri elime aldım yürürken önümü
aydınlatsın diyerek arkamdan tutulan
ışığın gideceğim yolda bana faydası
olmayacağını bilerek yola revan oldum
kötülüklerden uzak iyilerin dualarını
alarak alacaklarım kalsın ahirete hak
unutulmaz can borcum,dan başka yok
borcum kimseye yolum uzun yürüyorum
enğelleri aşarak tuzaklar,dan kaçarak
bazan,da sakarlığım tutuyor düşüyorum
paldır küldür dizlerim,den güç alarak
kalkıyorum şükür ediyorum uzuvlarımda
çatlak kırık olmayışına tamiri imkansız
gönül kırıklığımda olmazsa bazılarına
yaşayıp gidiyorum kimisinin hoşuna
kimisinin,de zoruna......!
26.08.2021
Zekeriya Çapanoğlu
5.0
100% (3)