ON KASIM
Yıl bin dokuz yüz otuz sekiz, gün on kasım,
Yurdumuza bırakmamıştınız, tek hasım, Kabrine gelenlere hele bir bak Atam, Ziyaret etmeye yüzleri var mı Atam? Boş lafla çağ atladık diye aldatanlar, Atam sizi nasıl kandırabilecekler, Sizi seven belki milyonda bir kişidir, Hangi köşede, bilinmemektedir Atam. Amerika’nın sadakasına muhtacız, Savaşına asker göndermekte hızlıyız, Vatan uğruna ölmeyecek, şehit deriz, İnanma, söylenen bomboş laflara Atam. Bıraktığın halden daha kötü halimiz, İthal birine emanet ekonomimiz, Türk lirası mevta, dolarlı ceplerimiz, Hasrete dayanılmıyor, dön artık Atam. Fırsatı bulanların elindedir hortum, Yazacak daha çok şeyler var ama korktum, Bağışla Atam, ithal değil benim postum, Sahip çıkan yok, deldirmek istemem Atam. Atam bile bile söylenen yalanlara, Dağdaki çoban dahi inanmaz onlara, Hak istemeye çıkılmıyor sokaklara, Ne olur sen de inanma, Ey Büyük Atam. Uğruna can verilen vatanın haline, Üzülüyorum Atam, şehitler adına, Ah dönseniz, kalmaz nutukçular meydanda, Sizi şimdi daha çok arıyoruz, Atam. Nice on kasımlar da hüzünle anarız, Bu başla uyanıklara her an kanarız, Sen rahat uyu, sıkışınca çıkarırız, Bir Atatürk, yerin dolduramayız Atam. Yirmi milyon banknota resmini koydular, Vatanın altını sezdirmeden oydular, Yetiş Atam, milleti enayi saydılar, Dört yıl unuttular, beşte geldiler, Atam. 2/11/2001 |