Sustuk / Bünyeye Çığlıklar Dolayıp...
Sustuk...
Bünyeye çığlıklar dolayıp... Bastırılmış duygular sardık gecenin kalbine Can yanarken Kan akerken yiğidimin ak göğsünden Nice kutlu sözlerimiz vardı / sustuk... İsyanımız dağlar kadardı / sustuk... Zaman sevdalanmak zamanı Sıyrılıp ölü toprağı sarmalından Haykırmalı... Kahpe ağıza Kör kurşuna Mayına Havana inat Zaman ant içmek zamanı... Vatan üzre Bayrak üzre Şafak üzre ant içmeli... Ve pusatlanmalı Yürümeli hayının üstüne / yiğitçe Yiğitçe düşenlerin yerine... Ama sustuk biz... Her kurşun sanki dilimizden vurdu. Kalem kırıldı / kelam kırıldı... Salyalı ağızlar konuşur oldu karanlıktan yana hoş sözlerle Biz sustuk... Kanlı eller boş mangalda kül savurdu Biz sustuk... Çapulcular köpeksiz köy bulup değneksiz dolaştı Biz sustuk... *** “ yırtıl artık yırtıl ey sabrımın çulu / kan yere düşünce çiçekler açar İçimde çalar aşkın davulu / yürek kanatlandı kavgaya uçar “ Silkin ey dilim çığlıklar savur Kent kaldırımında Dağ başında Köşe de / bucakta... Çığlıklar savur Cudi ’de / Gabar ’da... Gün dönende / şafak atanda ant olsun... Dağ başında silah çatanda ant olsun... 10.08.2008 / Kartal *** Hasan Kadıoğlu |
Birlik ve bütünlüğün haykırışını ve önemini vurgulayan dökülen kanlardan vatan toprağında güller açtıran bir şiir. ölENLER VE BU VATAN bizim başkalrının çıkarları neden öldürürüz ki birbirimizi.
Tebrikler şair, şiirine de seçkine de....