ÜÇÜNCÜ KAPIŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Bu şiiri yazdıktan çok sonra Franz Kafka’ nın Milena’sına yazdığı mektupta benzer bir duyguya rastlayınca heyecanlandım.
"Bir odadayız Milena. Birbirine bakan iki kapının ardındayız ama ayrı ayrı. Biri açacak olsa diğeri hemen ürküp kapıyor kapıyı. Halbuki bu iki kişi ürkeklik olarak bu kadar benzemeseler, biri diğerine hiç aldırış etmese açsa kapıyı çıksa dışarı odayı düzenlese. Ama hayır o da en az diğeri kadar ürküyor ve saklanıyor kapısının ardına ve o güzelim oda bomboş kalıyor ortada." Yıllar, yüzyıllar geçse de insanların sevmeye, sevilmeye ve umuda dair söylemleri ne kadar da benzer değil mi? Bu ünlü eseri okumadan benzer duyguları hissetmek son yıllarda çokça duyduğum kolektif bilinci kanıtlar nitelikte... Üç kapılı bir odamız var bizim Üçüncü kapısı hayal dünyamıza açılan Bir kapıdan ben giriyorum. Bakıyorum; sen yoksun... Bir kapıdan sen giriyorsun. Bakıyorsun; ben yokum... Aynı anda gelirsek odaya; Açılıyor üçüncü kapımız... 27.10.2017 Hülya Gülmüş |