Şu şehri birde sen bana tarif et
Şu kirli kentte dönüşümsüz dolaşır ayaklarım
Besbelli ki üç gün önce satılmıştı İşportacı tezgâhında ruhum Bazen sentetik elyaf bazen yumuşaktı silikon Bende değiştirildim Kıyak geçti bana şehir. Omuzlarım düştü matik derken patikalarda unuttum desenimi Sorti yaptı gögsüm kalbi yoklara Birde tasma taktılar zaman ayarlı bombalara inat Ateşimi söndürdü beş yüz mumluk ampul Gerisi halkası kopuk zincir Tornanın kaleminde düzeltildim Bana dediler on dokuz treninde sende git gel Biliyorum ki,kıstırılmış kuyruktan beklemem artık marifet Dinliyorum..hey güzelim Sende şu şehri bana tarif et. |