GARANTİSİZ YAŞAM
Var mı ki,
Yarının garantisi? Bu kadar çaresiz iken ademoğlu... Ölümün karşısında şaşkın insanoğlu Bir kaç ay oldu , Hayri bırakıp gitti. Dünya dertleri, Onun gidişiyle bitti, Hayri’de... Umurumda değil yoksulluk, Kıyafetimin modası geçmiş, Arabam külüstürmüş, Canım bana küsmüş... Günü yaşamalıyım Doyasıya Girmeli kızgın güneş Kemiklerimin iliklerine Sıcacık yakmalı tenimi Soframda domates, biber Kel peynir ve haşlanmış patates Çayım da var demlice Yol verdim bu günden tezi yok Kedere, acıya, gam ve tasaya Covit gelmiş dünyamıza Sorgusuz sualsiz can almakta Görüyorsa gözlerim Gece karanlığında yıldızları Sevgiyle doldur yüreğini Cüzdanım boş kalsa da Çünkü, garantisiz bir yaşam Anı güzel yaşa, sağlığını koru Üzme, üzülme, Sev sevebildiğince Bu gün de yıkıldı yürek duvarım On dört Mayıs iki bin yirmi bir Hakkı’mda bırakıp gidince Anlıyor insan Yaşamın kıymetini Üzmek, üzülmek, kalp yıkmak... Değer mi ki bunlarla uğraşmak? Paraymış, pulmuş, evmiş, arsaymış Hepsi de yeryüzünde tek kalmış Var mı götüren bedeniyle oraya? Sevgi bıraktık güzel anılarla Ömür tüketen yalancı Dünya’ya Üç martta Ali’m gitti Ondört mayısta Hakkı İki haziranda Ömer Ömürlerdeki güneş zamansız söner Yaprak dökümü katar katar Ömürlerde sonbahar |