Güzel masallar anlatmak isterdim
Güzel masallar anlatmak isterdim,
Geride kalanlardan çok, Yaşadığım az sayıda güzelliklere dair, Yemyeşil ovalardaki çayır kokusunu, Denizin uçsuz bucaksız maviliklerini, Gökyüzüne baktığımda hayal ettiklerimi, Bir de deli taylar gibi, sağa sola koşuşan, Dümeni kırıp, iç denizinde savrulan gençliğimi Her sorumluluğun ardındaki sorumsuzluğumu Hınzır ve mahcup yanımı anlatmak isterdim Rafa kalkan mazinin vehametinden çok, Parmağına kıymık batsa ciğerimi yakan sevgiliyi O kadar asi, nuh demeyen sol yanımı Aşkın heyecanını, ayrılığın hüznünü Anlatamadığım her anı anlatmak isterdim İnsan bardak misali; dolupta , taşarmış Bazen bildiği doğruya, hayıflanıp şaşarmış Dost yüzünü gördüğüne aldanıp kanarmış Hayat ne garip, mutluluğu ve acıyı tattıran, Her çırpıda tökezletip düşüren bir tuzakmış Şunun şurasında; Güzel masallar anlatmak isterdim Düne, bu güne ve yarına dair, Güzel masallar anlatmak isterdim Bir varmış, bir yokmuş ile başlayan Şunun burasında; Güzel masallar anlatmak isterdim Şu kısacık konukluğumda; Bir varmışım ama bin yok olmuşum..., |