ANADOLU IV
Aşkın yaşar büyür gün gün özümde
Safranbolu ve Bartın’ı dolaştım Amasra, Çakraz tüterken gözümde Ereğli yolundan Akçakoca’ya ulaştım. Kartalkaya’da Bozkurtlar uluyordu. Sesler taa Gölcük’ten duyuluyordu Karasu kuzeyde ufkun çarşaf gibiydi Balıkçılarla yoldaş oldum. Uçsuz bucaksız deniz masmaviydi. *** Ayaşta dut yedim ayaküstü. Yıllarca yolum düşsün istedim Biliyorum Nallıhan bana küstü. Ahh o güzelim beldeye bir varabilsem. Tapduk’un kapısına tık tık vurabilsem Beypazarı’nda havuç topladım ırgatlar ile Alperenler gibi yollara düştüm Hz. Akşemseddin için yola koyuldum bile Dağlarda kuşlar Anadolu Anadolu diye uçuyordu. Ve Göynük’ ün kalbinde bir Ak Şeyh uyuyordu. Hazretleri İstanbul’un fethini anlattı bana Sohbeti bir su gibiydi içtim kana kana Osmancık medresesinden bir selam getirdim. Ve hasreti Hacı Bayram Veli ile bitirdim. **** Arifiye’ye doğru uzanmış uçsuz ve bucaksız Sanki bir şiir gibiydi Pamukova’nın düzü Anadolu ateşi yanar ve bir ümittir her közü Akyazı ovasında Sakarya kıvrım kıvrım akıyordu. Karapürçek’te şafak sökerken Kadınlar tütün kırıyordu Anadolu aşkım yine bereket sunuyordu. |