Ruhumun serencamında dinmeyen hüzün!Hayli evveliyatı olan bir sancının ağrısıydı Devasını hiç bilemediğimden sakınıyordum Yüreğime hicran damlası sessizce akıyordu Sinemde demlediğim hasret çok sarsıyordu Ruhun serbestliği, asudeliğin figanıydı oysa Kalp, sahipsiz olamazdı hilkati sorgulayınca Varlığın adanmışlığı, İsmail’le vuku bulunca İbrahimin sukutu vaat edilmişlik sudur uydu Nesiller evvelin ahirinden emanet hükmünde İdrak kalbin rüknüyle azmin niyet safiyetinde Kulluk nefsin nizam edilmesindeki gayretinle Ömür vaktin inkişafında ki haşyetiyle seninle Vicdanı es geçme telafisi karanlığın icmalinde Gün, zaman diliminin terennüm edildiği haliyle An, sabrın eminliğindeki kanaatin hamiyetinde Vuslat ram olunan aşkın güzelliğindeki halinde Sen sen ol korkuyla, Hakka boyun eğip bükme Zahirin serencamında kalbin sevgisiyle serinle En sevgiliyi anlamaktan imtina ederek yürüme Ruhu bahşeden Zatı Celalden sevgini esirgeme Sen ki, şimdilerde çulsuzluğun kadriyle fakirsin Sen, atiden çok habersiz gelişerek filizlenmiştin Zahir için şekillendin, mefkûreden azade edildin Cehalet için hususen tanzim edilerek arz edildin Dilersen etrafına bir kulak kabart hazin feryatlar Tükenmeyen işgaller abideleri zulümde anlaştılar Efradın şaşkınlığı mukallit kimliğinde ki maslahatı Hayrın hiç anlaşılmadan heba edilerek kaçırılması Âdem kimliğine şahadet tasnifler vicdanına adandı Hak aramak mazi sayfalarında koklanan hatıralardı Haysiyet kulluk noktasında elzem olan bir hakikatti Ruhumun hicranına hüzün damlaları şimdi ne anlattı Mustafa CİLASUN |