Öyle geçer ki zaman
Öyle geçer ki zaman
Yol etmiştin gül ağacın dibini Alların giyer süslerdin lebini Ben olmadan alamazdın demini Yanıyordun alev alev söndün mü Şu bülbülün tutunduğu dalları Çöl etmişsin mor sümbülü bağları Önüme koydun aşılmaz dağları Mecnun oldum sen leylaya döndün mü Merdin namert kapısında işi ne Gönlü taş kaya olanın düşü ne Sevdalanıp yük çekenin kışı ne Ben yandım da sen sevdanı buldun mu Gözlerinde kaybolurdu gök mavi Al yanak gamzeler dağlardan kavi Hangi sularda akmış gönlün lavı Gençlik çağlarımın gülü soldun mu Ömür dediğin amansız bir nefes Açıldı mı kapandığın kör kafes Bitince dünyadaki arzu heves Benim gibi saçın başın yoldun mu Ahmet Coşkun |