Bir Güzelin Bahçesinde Gezer İken
Bir güzelin bahçesinde gezer iken
Ben bir şirin güzel gördüm sabah erken Dedim tatlı,şirin, güzel sen nereli Dedi;Tatlı,Şirin,Güzel Cemele’li Dedim adın nedir,sana ne diyeyim Gelene gidene seni hep öveyim Allah’ın ikinci bir arslanı dersin Gelene gidene böyle de översin Senin için ya başka ben ne diyeyim Seni nasıl seni nasıl methedeyim Pirimizin yan komşusu değil miyim Dedi Ali ile sırdaş değil miyim? Sevenler hep alttan alır hep kazanır Çünkü sevgi anlatılmaz da yaşanır Yüce Hakk’ın sevgilisi elbet sensin Sen kendini Yüce Hakk’a sevdirensin Sen aşkın şehin şahısın muhib bid din Aşkı seni sarmış bir kez, yüce dinin Sen islâmın hem en keskin kılıcısın, En kahraman askeri hem ey seyfettin Senin adını koymuşlar, Abdulcebbar Senden övgüyle söz eder, ol Peygamber Komutanısın en seçkin, en muteber Hünerinle, askerinle, hep beraber. Allah ile sohbet eder, kimse bilmez Ondan başka gözüm yaşın; kimse silmez. O’nu bir kez gören cânlar, ne yanarlar Soğuklarda kalıp ey cân, ne donarlar. O’nu tanıyanlar bilir, ulu PİRdir Yüce Hakk’tan bize akan bir nehirdir. Ol mevlâ’nın sana verdiği bu ismin En çok sana yakışırdı Hami-id din Kul Ahmed’in her dem her dem seni söyler Her imkânda her mekânda seni över Senin adın anlatmakla bitirilmez Kelimeler yazmakla hiç sana yetmez |