Yanar İçten Dumansız Ateş
Aldanma gülüşüme gamsız sanma beni
Yanar içten dumansız ateş Yansımaz yüzüme sessizliğimin Ardına sakladıklarım sen göremezsin Kopan kasırgayı fırtınayı Zamanın yel değirmenin dönen Ömür öğüten taşı Ufalar yavaş yavaş beni Parçalar hücreleri olan deni Yazarken debisi dolu bir baraj gibi Zorlanıyor seti seti saydığım Bu bendeki göz kapakları Koptu kopacak o yıkılmaz Dediğim bendi akacam Sessiz sedasız yine Geceye Çare çaresiz çaba kaldı yetersiz Ferman kalmadı ayaklarda Koşamaz oldum sınavım saydığım Doğarken anlıma yazılan yazıya Yarı yolda kalmış gibiyim Umutlar tazelense de her gece Gelen sabaha her günüm Giden dün gibi Standart kalmış bir çizgi Ne aşağı nede yukarı Kalmış yerinde kıpırtısız Çekerim sabır her seferinde Bulurum ardında siyah saçtan Artan beyaz telleri Böyle akar giderim yavaşça Sonu yazılan yere Ne varsa onu yaşarım Değiştirmeye imtiyazı olan Yaratan ne dilerse odur gördüğüm |