lekkabel'den şiir ölümsüzdür...
yanına gelirken öğrenmiştim ben,
durmak bilmeden koşmanın anlamını, yürümeyi unuturdum sana her gelişimde, şimdiyse koşmayı bırak, yürümeyide unuttum artık. eskiden sende unuturdum kendimi, şimdiyse gülmeyi kuytulara saklamayı, üstüne gözlerimi sıkıca bağlamayı, hiç ama hiç unutmuyorum... ----------------------------------------------------------------- öyle yerini bilmediğim, ansızın çıkıp gelecek kimsem yok benim, birtek sen varsın gözümün önünde, birde içinde göremediğim. üşümüş bir sırtım yok mesela, sarılmayı, dokunulmayı bekleyen, yada tutulmayı özleyen ellerim yok. sen varsın hep, öyle varsın ki! yokken bile varsın, sen benim bildikçe, bilemediğimsin, hep öğrenip, hep yaşamak istediğim... ---------------------------------------------------------------- sırf seni bekleyebilmek için, yaşayabilmek için, biliyorum beklemeyi. bekliyorum beklemeyi sabırla, odamdaki duvara öğrettim, masaya anlattım seni beklemeyi, şimdi seni yaşıyor, seni taşıyorlar. sen hep seni beklemeyi bilen, yaşayan sokaklardasın, semtlerde, gecede, sabahta, zamandasın. sadece seni beklemeyi bilendesin, seni yaşayandasın... --------------------------------------------------------------- sen başını yaslayınca, işte o zaman omuzuma yatıyor hayat, sen gelirken yollarda, uykuda sen uyurken. gözlerime ’’bakakal’’ diyor hayat, kaybolup giderken yollarda yüzün, senden doğuyor güneş uyanınca, evinden,odandan doğuyor hergün. hayat hep fısıldıyor, birtek sana verilen gül, dalında güzel değil, diyor kulağıma... |