ZÜLEYHA’NIN AĞIDI "Zihni’nin Ağıdı"Türküsüne Nazire'"Şiirin hikayesini görmek için tıklayın KARMI YAĞMIŞ ŞU KONYA’NIN DAĞINA (Zihni’nin Ağıtı)nın ÖYKÜSÜ söyledir!
Konya Ayaklanması, Anadolu’da Millî Mücadele’ye karşı gelişen ayaklanmalardan biridir. Diğer ayaklanmalar gibi kısa sürede bastırılmıştır. Ayaklanmayı yöneten Delibaş Mehmet’in adından dolayı Delibaş Ayaklanması olarak da bilinir. Bu ağıtta geçen Zihni de bu Ayaklanmaya Milli Mücade ayaklanması diye katılır. İstanbul Hükümeti’yle yakın ilişki içinde olan Delibaş Mehmet, Ankara Hükümeti’ni tanımadığını ilan etmişti. Bozkır Ayaklanması’nın bastırılmasından yaklaşık bir yıl sonra, 2 Mayıs 1920’de Delibaş Mehmet 500-600 kadar adamıyla birlikte Konya’nın Çumra kasabasına girdi. Konya denetimini ele geçirmeye çalıştı ve bunu kısa sürede başardı. Teslim aldığı Vali Haydar Bey’i Kuvâ-yi Millîye komutanı Binbaşı Derviş Bey’le (Paşa) görüşmeye gönderdi. Amacı çatışmaya girmeden Kuvâ-yi Millîye’yi teslim almaktı. Haydar Bey’in geri dönmemesi üzerine ayaklanmacılar 5 Mayıs’ta saldırıya geçtiler. Bu sırada Refet Bey komutasındaki süvari birliği bölgeye geldi ve Kuvâ-yi Millîye ayaklanmacılara üstünlük sağladı. Ayaklanmacılar Konya’yı terk etmesine karşın çatışmalar yörede bir süre daha sürdü. Bu arada Demirci Mehmet Efe de yardıma geldi ve Isparta’yı ayaklanmacılardan temizledi. 22 Kasım 1920’de Konya Ayaklanması tamamen bastırıldı. Nutuk’taki sözler: "Baylar, Çopur Musa olayından önce bir ayaklanma olayı da Konya’da çıktı. 5 Mayıs 1920’de Konya’da karışıklık çıkarmak amacıyla kurulmuş bir dernek bulunduğu anlaşıldı. Bu dernek üyelerinden ileri gelenlerinin tutuklanmasına başlandı. Bir gün sonra, tutuklanmakta olan bu ileri gelenler, halkı da kışkırtarak Konya içinde silahlı bir toplantıya giriştiler. Bir kısım halk da silahlı olarak dışarıdan geldi ve hep birlikte ayaklandılar. Konya’da bulunan komutan, elindeki kuvvetlerle yiğitçe çarpışarak ayaklananları dağıtmayı ve önayak olanları tutuklamayı ve kovalamayı başardı." O zamanlar Adı Sultaniye olan Konya Karapınar ilçesi Emirgazi beldesi Karacadağ eteklerinin bir köyünden olan Zihni de bu ayaklanmanın içinde kendini bulur o da idam edilir. Zihninin eşi ölüm haberini alınca şu ağıdı yakar ve bu ağıt Yıllar sonra KONYA İLİMİZİN KÜLTÜRÜNDE ÜLKEMİZE TÜRKÜ OLARAK YANSIR. Der;ki ZÜLEYHA;ZİHNİ’Sİ’ NE! ZİHNİNİN AĞITI Kar mi yağmış şu Konya’nın dağına Bir fidan diktim Sultaniye bağına Yazık oldu su Genc ömrümün çağına Asıyorlar kara gözlüm gel ağla bana Nasıl dayanır Koc Yigit sana sürmelim sana Ülker doğdu teraziyi aşıyor Sarı yıldız saçakların saçıyor Yağlı zimel bogazima geçiyor Asıyorlar kara gözlüm gel ağla bana Nasıl dayanırım Koç yigıt sana Zihninin karisinin adı Züleyha hatun Bogazinda vardır bin beş yüz altın Asmayın zihnimi alayım satın Asıyorlar kara gözlüm gel ağla bana Nasıl dayanırım Koç yiğit sana Yazarı;Zihni’nin Eşi ZÜLEYHA Kaynak kişi Rahmetli - Fevzi Parlak (Kör Fevzi Yöre - Konya Emirgazi Karacadağ Derleyen Seslendiren - Turgut Balbay Aktaran;K.B.Karaman’lı Ozan Resuli (Resul Civcik)
ZÜLEYHA’NIN AĞIDI "Zihni’nin Ağıdı"Türküsüne Nazire’"
Oyuna getirmiş delibaş Mehmet Zihni’yi kandırıp önce baymışlar Pisi pisine v’ah oldu ya Rahmet Canına kast edip hain saymışlar Hainlerin doldu her yanda leşi Bin dokuz yüz yirmi mayısın beşi Zıt yoluna gitti Züleyha eşi Kanlı gömleğini yırtıp soymuşlar Tasında duruyor yoğurtu çorban Dar ağacı gelmiş yağlanmış urban Can paren cansızdır yerdeki kurban Erini asmışlar sonra yuymuşlar Eller kıymış ona o hiç kıymamış Beyaz gömleğini gayrı yuymamış Hüzün koymuş ama neşe koymamış Yarini öldürüp kana doymuşlar Rahmetli kör Fevzi saza dökerek Turgut Balbay hoca kalp’e dikerek Duyanlar ağlamış boyun bükerek Bu mahur besteyi böyle duymuşlar Resuli nasıl da kıymışlar cana Sultaniye yasta ağlıyor Suna Ülkeri ni yetim bırakmış ona Züleyha’yı canlı kabre koymuşlar .............07.06.2021 Resul Civcik"Ozan Resuli"Ayrancı/Karaman Resim;Nuri İyem ......................................................... Karmı yağmış şu Konya’nın dağına, "Zihni’nin Ağıdı"İsimli, Konya Türküsüne Nazire’dir. Öyküsünü mutlaka okuyunuz. ......................................................... Şiirimi okuyup hislenen,beğenen,yorumlayan, tüm gönül dostlarıma,selâm olsun. |