TELLERİM YORGUN
Kalmadı mecalim döküldü tenim,
Sap samanı çeken bellerim yorgun. Dayanacak gücüm kalmadı benim, Titreyen nasırlı ellerim yorgun. Tomus günü gibi sarardı benzim Ak yüzüm kararıp, kurudu genzim Dengeler bozulup, karıştı enzim Dudaktan damlayan sellerim yorgun. Türküler söyleyen dilim duruldu Dağda gezip adım garip vuruldu Ne kuştan ne taştan, halim soruldu Kırık sazımdaki tellerim yorgun. Cıvıl cıvıl öten, kanaryalar dargın Koyaklarda bülbül, küskün ve kırgın Üçgüllere konan kelebek sürgün Buram buram kokan güllerim yorgun. Nedir kara bahtım senden çektiğim Yoktur uçan kuşa, kurda ettiğim İyilik dört yana, saçıp ektiğim Dost diye konuşan dillerim yorgun. Yakubiyim canlar hardayım harda Sarp kayada tutsak, dardayım darda Günler aylar figan, zardayım zarda Dosta doğru esen yellerim yorgun. Yakup Köse 07.06.2021 |