Fert Türküsü
Hareketli oyun havası
Söz ve müzik: Şaban AKTAŞ

31.05.2021

BU BALIK BAŞKA BALIK

Dert etme ortalığı
Bırak dağınık kalsın
Gel balığa çıkalım
Belki balık tutarsın

Bu başka balık
Tadıyla aşka balık
Bir yudum bir lokmalık
Dilini de yutarsın

( ARANAĞME)

Bırak şimdi şakayı
Çöz saçından tokayı
Yutsun diye zokayı
Ucuna yem takarsın

(ARANAĞME)

Battı balık yan gider
Dibe doğru can gider
Aşkla heyecan biter
Canım alır satarsın

Sende ne gam ne keder
Bol bol balık tutarsın

Gönlünü hoş tutarsın

(ARANAĞME)

Şaban AKTAŞ
31.05.2021

GÜNEŞİN DERDİ

Hasretin rengini güneşle yazan
Dağların ardına devrildi kazan
Akşam oldu yine okundu ezan
Aşım işim düşüm yok senden başka

Gün ile boynumu eğdirdin bana
Aşk ile güneşi emzirdin cana
Al giy dedin gülüm ten yana yana
Ateş/ten gömleğim yok senden başka

Gecenin koynunda gezdirdin beni
Ay ile sularda yüzdürdün beni
Aylarca yıllarca bezdirdin beni
Gün ile bir derdim yok senden başka

Bir ömür ki sensiz hasretlik çektim
Yapayalnız küskün boynumu büktüm
Ay ile güneşin yüzüne baktım
Devranın bir derdi yok senden başka

Batan günün derdi yok senden başka

Şaban AKTAŞ
02.06.2021 - 10.41

Görsel: Erol Saraç


SARSINTILAR

Uyardıysa bu gün hafif sallantı
Vakit geç olmadan önlemini al
Arttıkça gerilim büyür sarsıntı
Enkazın altında can paramparça!

Bilim ışığında işin külâhı
Deprem yaratıyor ışın silahı
Cahil kulların hiç diner mi ahı
Bombalar altında can paramparça!

Aç gözünü millet yedirme payın
Geçtiğin yollarda tuzaklı mayın
Uzaktan kumanda patlatır hayın
El kol darmadağın can paramparça

Aç gözlü bencillik hırsla büyüdü
İntikâm nefret kin aldı yürüdü
Saddam’ın heykeli yerde süründü
Şeytanın elinde can paramparça!

Şaban AKTAŞ
02.06.2021- 12.26


İNSAN FARKI

Kent içinde yaşayanlar
Kenti içinde yaşayanlar
Kendi içinde yaşayanlar var
Yaşam parkında insanlar
Düşlerinde yıldızlar
Ayrı dünyalar kadar uzak
Aynı kök, ayrı dal çiçek
Kız kızan çor çocuk
Böyle gelmiş böyle gidecek

Şaban AKTAŞ
02.06.2021 - 14.09



GERÇEĞİ SÖYLEDİM, YALANCI OLDUM
Fert türküsü: Şaban AKTAŞ
1. Demo kayıt

GERÇEĞİ SÖYLEDİM YALANCI OLDUM

Yurdu mu yitirdim, neredeyim ben
Sanki özyurdumda yabancı oldum
İki arada bir deredeyim ben
Gerçeği söyledim, yalancı oldum

Kurtlar içten içe yedi bitirdi
Büsbütün ömrümü aldı götürdü
Saklı kaldı suçlar üstü örtüldü
Gerçeği söyledim yalancı oldum

Hak hukuk ortadan kalktıysa şayet
Neye yarar kutsal kitapla ayet
Deccalın yüzünden koptu kıyamet
Gerçeği söyledim yalancı oldum

Cana kasten kurşun sıkanlar sıktı
Suçu başkasına yıkanlar yıktı
İçlerinde nice bakanlar çıktı
Gerçeği söyledim yalancı oldum

Şaban AKTAŞ
31.05.2021 - 19.52

HER ŞEY DAHİL
Turist ne diyor, dinleyelim
Siz de olan bazı şeyler bizde yok;
Sizde güneş var, deniz var, kum, var
Bunlar sizde çok...
Yorgunum iki yıldır
Pandemi yüzünden
Hiç bir yere çıkamadım
Güneşe hasret tenim
Dınlenmek istiyorum
Biraz uykum var
Biraz da yürümek
Harikûlâde sahil
Buradayız gündüz gece
Akşam otelde eğlence
Haftada iki
Yarım günlük turum var;
Dışarı çıkamam;
Zaten otel de tur da
paketin içinde
"Her şey dahil"
İsteyen çıkar
Çıksın tabi ki hakkı
Uygarlığın beşiği bu ülke
Sayısız antik kent
Muhteşem bir kültür var
İsteyen parayı basar
Turunu yapar...

-II-

Orta yaş üstü turist
Pek çok şeyi kanıksamış
Kaç kez gelip gitmiş bu ülkeye
Memnun kalmış
Biz onları severiz
Onlar bizi sever
Tür insanı
Güler yüzlü konuksever
Ve Türkiye’de
Oldukça ucuz
Böyle bir tatil
Alışılmış bir durum var;
Her şey dahil...

Şaban AKTAŞ
31.05.2021 - 22.41



Fert türküsü: Şaban AKTAŞ
1.Demo kayıt
02.06.2021
Yıllar seni ne çok değiştirmiştir
Gel gör ki gözümde sen hep aynısın
Hayâlimde resmin değişmedi hiç
Venüs müsün gökte dolunay mısın?!

Gözün çiçek çiçek yıldız burcudur
Mis kokulu yüzün burcu burcudur
Aşk en yüce duygu gönül harcıdır
Gündüz güneş gece gülen ay mısın?!

Saçının her teli geceye bedel
Sal boynununa ince beline tel tel
Efil efil sevda kesilmeyen yel
Hilâlinde kaş göz; okla yay mısın?!

***
Sen uzak ellerin yaban gülüsün
Göğüs kafesimde hasret dolusun
Aşk ile güneşe vuslat yolusun
Kâlbime güneşten düşen pay mısın?!

Gâh iner gâh çıkar gönül güneşe
Aşkın ile düştüm bir kor ataşa
Oturup dururken hâlâ başbaşa
Bir fincan kahve mi yoksa çay mısın?!

Aşkla sana döner her bir kelime
Hasret türküleri düşer dilime
Engel koyamam ki sevda selime
Doludizgin delifişek tay mısın?!

Delifişek delidolu tay mısın?!
Doludizgin deli doru tay mısın?!

Şaban AKTAŞ
01.06.2021 - 12.59
Görsel: Şaban AKTAŞ


2 Haziran, 09:14 ·
VELİAHTA BAK!

Tüm kanallar benim olsa
Seçtiğim gazeteciler
Seçtiğim soruları sorsa
Yalnız ve tartışmasız
Bir ben söylesem
Tek başıma doğruları
Ne güzel sunum olurdu
Muhalif soru olmasa!

Ben de hayâl kursam
Ne zaman ki talih kuşu
Geldi başıma kondu
Padişahım çok yaşa
Deyip oturttu beni tahta
O zaman işte ben de
En büyük lider olurum;
Veliahta bak veliahta!

Şaban AKTAŞ
02.06.2021 - 09.10


Aklıma estiği gibi...
1. Prova
Söz ve müzik düzenlemesi yapılacak..
ÖZGÜN MÜZİK, POP ŞARKI
Şaban AKTAŞ
02.06.2021
Sen gittin gideli
Boşluğun dolmaz
Seni seven deli
Gönlüm hoş olmaz!
Gelsene gülüm
Al sana kalbim, al derim almaz
Dönsene gülüm, dönmesen ölüm
Kal derim kalmaz!
(ARANAĞME)
Hiç arayıp sormuyorsun
Halimi hiç bilmiyorsun
Derde derman olmuyorsun
Bu yara sensiz onmaz!
(ARANAĞME)



GÜNAYDIN PERŞEMBE

Uyandım, yatağım
Yastığım yorganım
Gece boyunca
Örtünüp sımsıcak
Yumuşacık yattığım
Kendi sıcaklığım
Günün ışığı penceremde
Evde yalnızdım
Eşim torunlar ile bu gece
Gizem’in evinde kaldı
Ayağa kalktım, dolaştım
Günaydın odam
Yerdeki halı, halıdaki desen,
Aynadaki adam
Günaydın balkonum
Reyhan çiçeği, günaydın
Diğer adıyla fesleğen
Kokusu mutfağı dolduran
Tepside kuruyan nane
Burcu burcu tüten
Efil efil esen
Seher yeli günaydın
Kumruların ötüşüne
Gagalayıp birbirini
Öpüşüne günaydın
Cep telefonum
Bigisayarım
Duvarda asılı resim
Günaydın iç sesim
Günaydın
Okuyup, okuyamadığım
Bütün dergiler, kitaplarım
Hepinizi gönül aydınlığı
Sabahın selamı ile
Can-ı gönülden kucaklarım
Her şey görüldüğü gibi
Hiç bir zaman
Yalnız olamaz insan;
Yalnızlık yürekte
Başlar, biter;
Tanrısal yalnızlık belki
Bizimkinden de beter
Yaşam bir ışık oyunu
Göz açık olduğu sürece
O tanrısal bedenden
İlk ışıkla başladı oyun
Işıksız bitecek;
Beynim, yüreğimin pili
Bakalım daha yaşam için
Kaç gün enerji üretecek?!
Şaban AKTAŞ
03.06.2021 - 10.36
Görsel: Şaban AKTAŞ

ACILAR TOPLAMI

İç açıları toplamı üçgenin 180 derece,
Herkes bilir bunu hemen hemen
Ya iç acıları toplamını insanın
Yoktur kendisinden başka bilen!
Geniş acı, dik acı, dar acı
İç ters, dış ters
Aykırı doğrular
Düş boşluğunda kesişmeler
Her yanımda var acı(?)

Şaban AKTAŞ
04.06.2021 09.58
Görsel: Şaban AKTAŞ

SENİ NASIL ANLATAYIM?!
Seni nasıl anlatayım
Yetmiyor ki kelimeler
Bin kitaplık şiir yazsam
Milyonda bir dilim eder

Hayâlin gözümden gitmez
Sevmeye bir ömür yetmez
Ömür biter bu aşk bitmez
Hasret dilim dilim eder

Ömür kısa dünya fani
Taht kurmuş sultanlar hani
Veren felek alır canı
Rüyâ gibi filim biter

Sen bir Havva ben bir Adem
Cennetten sürüldük madem
Sürüp gider sonsuz âlem
Bir dirim bir ölüm gider

Şaban AKTAŞ
06.06.2021 - 09.49
Görsel: Şaban AKTAŞ


AYNALAR
Kim ne derse desin
Şiir hayatın ta kendisi
Aynalar şiirin efendisi...

Şaban AKTAŞ
06.06.2021
Görsel: Şaban AKTAŞ


ÖLÜM SAATİ

Ne aşkın sonu gelir
Ne de acıların
Tuzlu sular yıkadı gölgemi
Gündüz biter gece başlar
Baş yastığım kum
Vakitsiz çalar ölüm saati
Düşündükçe kaçar uykum
Koymadılar bizi bize
Hep birlikte gülelim
Kardeşçe eşitlik içinde
Kendi toprağımızı ekip
Sofrasında güneşin
Paylaşalım ekmeğimizi
Mutlu günler görelim
Gece ateşinde kıvılcımlar
Zaman alevi yangın
Ateş sana da sıçradı
Saman gibi savruluş
An geldi zehir zemberek
Çaldı ayrılık saati
Ben vardım, sen yoktun...

Yolun açık olsun
Yıldızlar yoldaşın
Güle güle uğurlar olsun
Kerim Karacaoğlu
Hakkını helâl et can yoldaşım..

Şaban AKTAŞ 20.53
05.06.2019


SENDE OLAN ELDE DE VAR

Sende olan elde de var
Seni farklı kılan neydi
Bu aşk beni çok yordu yâr
Senden bana kalan neydi?!

Ölesiye sevdim seni
Unutamam gül buseni
Mecnuna döndürdün beni
Beni benden alan neydi?!

Sen aklımı aldın baştan
Kurtulmadı gözüm yaştan
Elâ gözden hilâl kaştan
Külden geri kalan neydi?!

Güle baktım seni andım
Yüzün gül çiçektir sandım
Hasretimi tuza bandım
Deryalara salan neydi?!

Aktın gözümden dinmedin
Yaktın kâlbimi sönmedin
Gittin geriye ďönmedin
O masumca yalan neydi?!

Kendim ettim buldum kendim
Güneşine düşen bendim
Yandım kül oldum tükendim
(Sen gidince ben tükendim)
Bu sorgusuz talan neydi?!

Şaban AKTAŞ
05.06..2019 - 14.23
GÜNDOĞDU



5 Haziran 2019 ·
Herkese Açık ile paylaşılıyor

DİZİMİN CANI KESİLDİ
Dizimin canı kesildi
Yok o eski gür nefesim
Günlerim bir bir eksildi
Kaybolup gitti gür sesim

Evvel genç şimdi ihtiyar
Yaşlı gün görmüş bahtiyar
Her şeyin mutlak vakti var
Eriyip çürüyor cismim

Bülbül güle dadanıyor
Ömrü güle adanıyor
Her gün bir dal budanıyor
Kendi dalım kendim kestim

Aya güneşe bakarak
Yedim ömrü yaprak yaprak
Son durağım kara toprak
Ne ismim kalır ne cismim?!

Kar içinde kardeleni
Yaz başına her geleni
Bir bakışta kâlp deleni
Hep gülümden yana estim

Aktaş nice dağlar aştı
İtle kopukla dalaştı
Hayat bir büyük savaştı
Aldım alacağım dersim

Şaban AKTAŞ
05.06.2019 - 07.37



SENARYO
sen bittin, ben bittim
değişen iklim
küresel bir çöküş bu
insanım
elimdendir felaketim!
bu bir senaryodur
yakında ışıklar söner
başlar film
elinde hırsız feneri
azrail seni arıyordur!
Şaban AKTAŞ
05.06.2017


ZAMANLA YOLCULUK

yol da yolcu da her şey
hepsi birlikte yıpranır
yağmur yağar
dolu yağar
don vurgunu;
kar, kırağı, buz
rüzgâr ile toz
bulut göğe ağar
çöker kaldırım taşları
avurtları gibi insanın!...

ağarır saçların
yol uzadıkça
düşer dişlerin
eskiden vardı
acep şimdi neler noksan
kaç nal düştü kim bilir?!

kurt koyunu yedi
meleşti ana kuzusu,
patlayan tüfek
hoplayan yürek
eşkiya baskını,
havada dönen kuşlar?!

hanlar, hamamlar
kervansaraylar
köprü ile ırmak;
yol başka
yolcu başka,
akıp giden su
ömür gibi ırmaklar,
durmak yok yürürken
tersine akmak yok
dönüp ardına bakmak var...
Şaban AKTAŞ
04. 06.2017


AŞKA DAİR SÖZÜM OLSUN!

Sevmem öyle bir güruhu
Hepsi kıskanç, çok da bencil
Yoksa bencileyin ruhu
Al sizin, mor bizim olsun!
Sizsizliğim bana yeter
Sessizliğim yırtar atar
Sensizliğim daha beter
Gül dibinde izim olsun!
Hem baharım hem kışımda
Karlar erir gözyaşımda
Güzel çiçek dağ başında
Kardelen filizim olsun!
Söz mü çektim naz mı çektim
Cehennem bir yaz mı çektim
Aşk yüzünden az mı çektim
Yâr dizinde dizim olsun!
Güneş, gölge, sis tanıyın
Beni önce siz tanıyın
Aşk ve gönül insanıyım
Yarınlara sözüm olsun!
Neyleyim ben üçü beşi
Yerde güneşin bir eşi
Gönlümüzde aşk ateşi
Gökte ay-yıldızım olsun!
Say bakalım kaç kişiyiz
Bir, ’ki,üç, dört beş kişiyiz
Biz Yunus’un kardeşiyiz
Çorbasında tuzum olsun!
Haydi gel aşk tut elimden
Sen anlarsın tek dilimden
Kurtarırsın her ölümden
Aşka dair sözüm olsun!
Şaban AKTAŞ
05.06.2016


İBRAHİM DUMLUPINAR
Adın belleğimde kazılı
Savaşkan harflerle yazılı
Numaran telefonumda
Hâlâ kayıtlı
Ama sen yoksun artık
Nasıl kıyarım sana;
Silip atamam
İşte böyle arasıra
Kısa mesajlar atarım
Söz, bir gün gelir
Aynı sınıfta aynı sırada
Oturduğumuz gibi yanyana
Yanıbaşına yatarım,
Sevgili arkadaşım
İbrahim Dumlupınar
Sohbetimiz bitmez o zaman
Madem yoldaşız
Daha çooook yolumuz var
Bu kez ölümüne değil
Dirilene kadar!..

Şaban AKTAŞ
05.06.2016


24 Temmuz 2011 ·
İNTİKAM ÇİÇEKLERİ

toprak kan kızılı,
namlular ateş;
alnımızda ölüm yazılı
demir tavında
insan avında!
gel gör ki toprak
ya ağanın ya beyin;
hani vatan,
ölmek neyin nesi
doğrusunu bir deyin?!
zulüm yağar dağlara
’ateş düştüğü yeri yakar’
beylerin eli kazanda
ağalar yer, beyler bakar
bakan bakana iktidar!
aktıkça şehitlerin kanı
aktıkça gözyaşları
artar mı kanla
sulandıkça
bereketi toprağın?!
hem bana, hem sana
anana babana
insana yazık,
yeter artık attığınız
yediğimiz bunca kazık?!


Şaban AKTAŞ
24.07.2011

13 Haziran 2011 ·

SATILMIŞLAR

Getirip koymuşlar önüne
Bir küçük altın
Bir de buzdolabı;
Aylardır parasız pulsuz
Cebin meteliksiz
Çocuklar aç susuz
Solmuş benzi beti!
Soran oldu muydu
Hiç bugüne değin
Sen ne yedin de ne içtin
Unutmuşlar çoktandır
Çocuklar lezzetini etin;
Kim ne derse desin
Um’runda bile değil!
Gelen yazdır sarı sıcak
Sönsün ciğerinin yangını
Bari bir bardak su içsin
Karpuz yesin bir dilim
Bebeler dolaptan soğucak...
Altı üstü bir oy
Al altını cebine koy
Buzdolabını bir köşeye
Tazecik sebze, meyve soy,
Az mı kandırdılar beni
İnandım yalan çok şeye!
Bir ben mi kaldım
Askeri var savcısı var
Polisi var ordusu var;
Kurtarıcısı memleketin?!
İçinden öyle dedin değil mi?
Gelgelelim ayağı kazın
Hiç de öyle değil
Aldığın bir buzdolabı
Bir de küçük bir altın,
Dinle beni Kâzım
İçindesin ’Fakr ü zaruretin’
Ödemek için borçları
Seni oyunla satın alıp
Memleketi satmak lâzım(!)
Ne kadar öğünsen azdır(!)
Yitirilmiş özgürlüğün
Satılığa çıkan memleketin(!)
Bir daha gelmeyecek geri
Şerefin, şanın, haysiyetin!


Şaban AKTAŞ
13.06.2011

7 Ocak 2011 ·
GÜNEŞE BENZER HÜRRİYET
Vahşi bir sırtlan sürüsü
gözlerini kan bürümüş
kalktı geceyarısı yürüdü...
Ağızları köpük köpük
kudurmuşlar salya sümük;
öncüleri feodal faşist zulmün!
Allah adı dillerinde
sanki allahü teâlâ hunhar
ortak vahşi eylemlerine(!)
Çok örneği tarihte var
çakmaktaşıyla yüzüldü derisi Nesimi’nin
darağacında boğazlandı Hallac- ı Mansur, Pir Sultan!
Bıkmadı gericiler bu alçakça oyundan
testereyle kestiler Kubilay’ı
ayırdılar başını boyundan!
Ey Hı(n)zır Paşa
mehdi torunu(!)
son halifenin Veliahtı(!)
sorununuz
vatan değil, millet değil
dedelerinizin intikam sorunu;
gör nasıl yıkılır
zulmün zorbalığın payitahtı!
El uzatıp harama
timsah gözyaşlarıyla ıslatıp kirpiklerini
eylemine, söylemine yasal kılıf arama!
II.
’’Ey Türk Gençliği’’ işte gerisi, Kahramanmaraş, Sivas- Madımak
haydi durma adım at!
Gücün yüreğinde beyninde
tek bir yumruk, tek bir yürek
zulme sömürüye direnmek gerek!
Soğuk cam sıcak suyla çatlar
tuz buz olur her yan
ısınır ortalık
dört duvar içinde üryan
üşüyen rahatlar...
Güneşe benzer hürriyet
yoksa boğulursun
kesilir zindanda kökten zürriyet!

Şaban AKTAŞ
07.01.2011
7 Ocak 2011 ·



KARAYEL
Vazgeçmişim ben bu serden;
Acep geçmesem ne yazar;
Haber gelmiş karayelden
Kurulmuşsa kanlı pazar?!

Gelme desem de gelecek
Katil yüze mi gülecek
Kadir kıymet can bilecek(!)
Bu oyunu kavga bozar!
Umut isyan diyen dilde
Kan kırmızı gonca gülde;
Filizkıran karayelde
Gül budanır, kavga yazar!
Dört duvar el kolum bağlı
Her yanım karardı kaldı
Göründü bak dağın ardı
Ufukta gün kavga yazar!
Gülmüyorsa kara talih
Kavgayla yazılır tarih
Her yönüyle açık sarih
Öfkem kında kavga yazar!


Şaban AKTAŞ
07.01.2011
7 Ocak 2011 ·

İLELEBET CUMHURİYET

Bak bu tam bir sui niyet
Hani ner’de masuniyet;
Suçsuz aydınlar zindanda
Yıkılır mı Cumhuriyet?!

Suçlu mu muhalif olan
Gerçek suçlu halkı yolan
Aslı yok, astarı yalan
Olmaz böyle hakkaniyet!

Çağa utanç, yüz karası
Tam bir maymun maskarası
Sanki öç alma sırası(!)
Özgürlükten mahrumiyet!

Güneş yine doğar elbet
Karanlığı boğar elbet
Kavga buna değer elbet
İlelebet Cumhuriyet!

Şaban AKTAŞ
07.01.2011

6 Ocak 2011 ·
YERE CEBİM YERE CEBİM

Yolda her adım atanı
İnsan sanır aldanırsın
Anlarsın er geç hatanı
Binbir çeşit hâl tanırsın

İnsanlar çok başka başka
Ah tüh vah olmasa keşke
Yüreğin düşünce aşka
Yerden göğe yol tanırsın

Ah diyen ne diller döker
Sarılır koynuna sokar
Ciğeri yerinden söker
Arda kalan kül tanırsın

Kimi duldur kimi bekar
Onda gurur onda vakar
Kimi güldür misçe kokar
Türlü çiçek bal tanırsın

Dost bildiğin atar kazık
İçten içe bağrın ezik
Tükenir eldeki azık
Dökülen çok dil tanırsın

Açılınca dostla aran
Dostun çakmakla cigaran
Deşilir onulmaz yaran
Gözden akan sel tanırsın

Kimi şehla şaşı bakar
Mecnun’u Leylası yakar
Ateşi dilinden akar
Nice aşık kul tanırsın

Say bakalım hele sayı
Kimi ayı kimi dayı
Zor pehlivan kabadayı
Elden üstün el tanırsın

Sanma dalda kalır yaprak
Bir gün gazel kara toprak
Belki kuma döner çorak
Su geçirmez kil tanırsın

Düşüp de kalk bir adamla
Düşer mi gözünden damla
Gönülden gönüle gamla
Damla damla göl tanırsın

Adam sanırsın eşeği
Kaba yazarsın döşeği
Gör ki gâvurun uşağı
Kapısında yal tanırsın

Ele alır iktidarı
Unutur namusu arı
Cebine attığı kârı
Böyle kırık döl tanırsın

Yere cebim yere cebim
Açıl saçıl yere cebim
Bir gün hesap vere cebim
Kıldan ince yol tanırsın

Aşık Aktaş derdin bitmez
Burgu burdun gerdin yetmez
Bam teline vurdun ötmez
Nice kırık tel tanırsın

Şaban AKTAŞ
06.01.2011

KININDAKİ US/TURA

Gâhi yerden göğe ağar
Gâhi gökten yere yağar;
Şiir gelir dolanı dolanı
Sel olur bozbulanık
Dere tepe dağlar
Çaylar birbirine ulanı ulanı...

Şiir, açılmamış sandık
Tıka basa çeyiz; kan/av/içe, iğne oyası
Halıya kirkit, desen, kök boyası
Gelinin rüyâsı, solmayan süsü
Avucunda yakılmış kız/ıl kınası
Bir uzunhava, telli turna türküsü...

Şiir, ovaya saçılan darı
Sevinci kuşların,
Kelebeğin kanatları
Ateş böceği, geceleyin gökyüzü
Yere gömdüğüm ejderha
Yüreğimin uçan atları...

Şiir, bir annenin göğsü
Sevgiyle emzirilen çocuk
Sütündeki aklık
Güneşin şefkatli kasırgası
Kılcal damarlarında sıcaklık
Gül dalında tomurcuk...

Şiir, evrensel dil
İnsan hakları beyannamesi
Ne ırk ne renk, ne mezhep ne din
Özgürlüğün manifestosu
Söz burcuna çekilen bayrak
En yüce değeri emeğin...

Şiir, yüreğin kutusunda jilet
S/usta suskun duran
Delikanlıya kıyafet
Ayağında cilalı kundura
Tekme tokat patlayan yumruk
İhaneti boynundan vuran
Kınındaki us/tura...

Şiir, sana aşkım
Bitmeyen özlem
Toprağa düşen tohum
Ölüm dirim; seslenen ruhum,
Yalan belki ne söylesem
Birgün yaprak, bir gün toprak olurum...

Şaban AKTAŞ
31.05.2012

31 Mayıs 2012 ·
Herkese Açık ile paylaşılıyor

DOĞUM

aşka aşık oldu olalı
böyle güneş doğmadı
görmedim böyle ışık;
batı yanım içime battı
sana ’’gül parmaklı şafakta’’
doğumu getirdim
Ş.A.

31 Mayıs 2012 ·

Herkese Açık ile paylaşılıyor
Bahar gelsin, boyversin otlar,
Et süt bolluk bereket;
Canlanıp şenlensin memleket
Ey eli kanlı zalim,
Yeter işlediğin zulüm,
Yüreklerdeki sevgi merhamet
Seni de ezer birgün elbet!
Ş.A.


31 Mayıs 2012 ·
Herkese Açık ile paylaşılıyor

KIYAMETE DOĞRU

kan bürüdü büsbütün
sömürgen devlerin gözünü
petrol için savaş,
bir bardak suda
çalkalanıyor okyanus yavaş yavaş...

büyütülüyor sıcaklık alev alev
peşpeşe provakasyonlar
gidişat kıyamete doğru
bombalanan petrol kuyuları
duman duman istasyonlar...

hani şimdi nerede SARS
nereye uçtu ŞARBON tozları
hani KUŞ GRİBİ desem kim anlar
tükendi mi yaban kazları
uçmuyor mu pelikanlar?!

söylemeden iki lâf
milletin tavukları da itlâf
sonuna geldik oyunun
izlemeye devam et;
Irak bir, Libya iki, Suriye son perde!
kapanıştan evvel kızılca kıyamet
’’bu dünyaya cellat da lâzım
fakat sakın sen olma!’’

yumruklar sıkıldı, elde iki yumurta
cılkı çıkan emperyalizm, kırılacak nihayet!


Şaban AKTAŞ
31.05.2012
12 Aralık 2010 ·



ÇİĞ ÇİĞ YEDİNİZ?!

Ne biçim iktidarsınız,
öne sürdükleriniz
saçma sapan sözler
uyduruk bahaneler?!
Yediğinize,
içtiğinize bakıyorsunuz,
sıçtığınıza
hiç bakmıyorsunuz?!
Gaitanızın içinde
neler var daha neler
çiğ köfteler,
maydonozlar, naneler
asal/ak; para/zit trişin
domuzlaşmış bedeniniz!
Karaya ak,
aka kara dediniz
ağrıyorsa karnınız,
yaprak, toprak;
ne bulduysanız
çiğ çiğ yediniz!

Şaban AKTAŞ
17.02.2014

DÜT DÜT!

Ey gerzek borazancıbaşı,
Koltuğa baş oturtan kim seni,
Dütleyip dütleyip öttür diyorlar
Kaşıdığın çıbanbaşı
Kızıştırıyor kanlı bir iç savaşı
Köreldi mi şahinlerin pençesi
Düdüklenme sırası sende mi?!

Ş.A.

KARANFİL KOKULU GÜLÜM


Ön bahçeye bir gül diktim
Yanına bir de karanfil;
Günü geldi bir gül açtı
Yarına bir de karanfil

Biri var ki güle benzer
Ak bir karanfile benzer
Kim geçiyor aklımdan bil
Hangi uzak ilde gezer?!

Senin adın gül değil mi
Sevenin bülbül değil mi
Seherinde şakıyan dil
Kafesinde kül değil mi?

Bir gülüm var can kafeste
Aşkla yanar her nefeste
Sönmeyen bir kor alevsin
Yakar aheste aheste

Kâlbimde sokulu gülüm
Tenimden dokulu gülüm
Rengini kanımdan aldın
Karanfil kokulu gülüm...
.
Şaban AKTAŞ
31.05.2014

31 Mayıs 2016 ·
Herkese Açık ile paylaşılıyor

ALLAH ZALİMLERE KUCAK AÇMIYOR!

Yemiyor içmiyor, kinden geçmiyor
Çalıyor çırpıyor, dinden geçmiyor
Böyle bir rezalet nerde görülmüş
Yine oturduğu yerden göçmüyor!

İşine gelmezse yanına koymaz
Hırsız dersin sesin sağırdır duymaz
Yalanı dolanı sıraya koymaz
Kendi osurduğu yelden geçmiyor!

Azıcık tarhanam bulgurum aşım
Emekli işçiyim yetmez maaşım
Ona haciz koymuş ula’ ne hışım
Üçün birinden de bi vazgeçmiyor!

Süreyim sırtından der saltanatı
At bile beğenmez sırtından attı
Yetim hakkı yiyip bire bin kattı
Alışmış huyundan hiç vazgeçmiyor!

Sen herkesi sağır hep kör mü sandın
Cebine koyduğun hep kâr mı sandın
Yakındır kıyamet külliyen yandın
Milletin gözünden bir şey kaçmıyor!

Aktaşım gücümü hakkımdan aldım
Dayandım sırtımı halkımdan aldım
Sana boyun eğmez bir ben mi kaldım;
Allah zalimlere kucak açmıyor!

Şaban AKTAŞ
31.05.2016

GÖRÜP DE SEVMEMEK MÜMKÜN MÜ SENİ?!

Görüp de sevmemek mümkün mü seni
Gönül ateşine düşürdün beni
O güzel gözlere nazar değmesin
Göğün ötesine aşırdın beni

Bir bakarsın; bahar gelir yaz gelir
Derinden bir coşku gelir haz gelir
Sevdam Kızılırmak desem az gelir
Aşk ile deryadan taşırdın beni

En güzel düşlerim yüzünde gezer
Sensizlik yüreği hüzünle bezer
Kaşın kalem tutar gözlerin yazar
Yine tozlu yola düşürdün beni

Çık dağları dolan gez de bana sor
Yaban güllerini güzde bana sor
Aşkın ateşini köz de bana sor
Göz ile güneşte pişirdin beni

Şaban AKTAŞ
31.05.2017
Fotoğraf: Şaban Aktaş

31 Mayıs 2019 ·
Herkese Açık ile paylaşılıyor

HAYAT YOLU

İnce uzun hayat yolu
İnişi var çıkışı var
Nice kahır zehir dolu
Yol gidenin çok işi var

Her acıyı içe atman
Ölçüsü yok batman batman
Yer yarılır katman katman
Höyüklerin çöküşü var

Mevsim bahar yeşil yaprak
Yeşildendir kara toprak
Bir gün gelir çırılçıplak
Dalın yaprak döküşü var

Cahilin sözüne kanma
Suskun görünür aldanma
Karagündür kalır sanma
Şafağın bir söküşü var

ŞABAN AKTAŞ
31.05.2019

31 Mayıs 2019 ·
Herkese Açık ile paylaşılıyor

Şunu ver yarabbi!
Bunu ver yarabbi!
Ekmeği ver, unu ver yarabbi!
...
Allahım sen bilirsin
Medyada sabahtan akşama
boş çene çalan
İnsana ruhsuzluk, tembellik,
miskinlik aşılayan gafilin,
yobazın çenesini kapat!
Medyaya başka konu ver yarabbi!

31.05.2019
Fotoğraf: Şaban AKTAŞ


MAVİŞİN GÜNLÜĞÜ -12
KAFESTEKİ KUŞLAR
Uyanınca her sabah
Günlük rutin
Yapılacak işler var
Saç sakal, tırnak
Temizlik,
Karın doyurmak
Gün doğudan dogar
Batıdan batar
Gün boyunca insan
Bir sağ bir sol
Göz açar kapar hayata
Iki pencereden bakar
Gün güne eklenir
Ay dolar, mevsimler
Renklenip denklenir
Akşamdan sabaha
Gördük göreceğimizi
Ne günler var daha?!
Dün, önceki gün
Bugün ayrı sorunlar
Yarın, öbür gün
Derken işte hergün
Aç gözünü kapat
Biten ömür gün gün...
-II-
Bir ayın daha sonu
Mayıs bitti Haziran
İlkyaz bitti, Yaz başları
Yaylaya göç vakti
Güller açtı soldu
Lavântalar başladı...
Yeni sorun, Covid-19
Korona virüsü var
Elitlerin yeni şiarı
"Hayat eve sığar"
Tıkıldık bir zindana
Darısı elitlerden yana!...
Suçsuz günâhsız
Yeni yeni ölümler
Elitlerin olmaz işleri
Boynu bükük Pazarlar
K/alem başka ne yazar
Kafesteki kuşları...

Şaban AKTAŞ
31.05.2020 - 10.00


31 Mayıs 2020 ·
MAVİŞ’E SERENAD

Yalvarıp yakarsan sal diye beni
Umudum yok senden, salamam seni
Dönüşün olmaz hiç bir daha geri
Alıcı kuş çarpar öldürür seni?!

Sevimli evcil bir kuşsun minicik
Seni candan sevdim; Maviş biricik
Coşkuyla ötersin evimde cik cik
Sesin düşten düşe götürür beni

Gönül kafesinde kal prensesim
Coş sevinçle mutlu ol prensesim
Ahenk uyum ritim sesinde sesim
Sazımın teli dil döktürür seni

Kafesinden başka yurdun yuvan yok
Eski huyun gitmiş, vahşi doğan yok
Aktaş’ın evinden seni kovan yok
Gönlünü hoş eder güldürür seni

Şaban AKTAŞ
31.05.2020 - 15.35