SEÇENEKSİZLİĞİMİZSanki bir düşten alıntı olan yalnızlığın yeryüzüne günün batımı gibi uzanışında insanın insana kalabalığı geçmiyordu kendi buyruğuna göre hareket eden karakterize edilmiş,gerçek dışı sürülmüşler bulaşıcı bir su kütlesi gibi eğimli bir mermerin vücuduna yayılıyordu her biri damla damla geldiği yer olan toprağa savruşuyordu yoksa toprakla mı savaşıyordu bunun bir son olduğunu düşünmek unutulmuşlukların en ağırı,en ağrılısı olarak zihnine kazınıyordu insanın kaldı ki insan bir toprak parçası olmasa bile üzerine bastığı her şeyi çamura bulamasını kendisine verilmiş bir görev gibi yerine getiriyordu çamurdan tek farkımız henüz kuru bir ham malzeme oluşumuz değil de ne olabilir diye düşündüğümde geriye sığ bir hayalgücünün ucu darlığı kalmakta. İlker ÖZDEMİR |