SIRILSIKLAM VEDAŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Bir yıldız gibi aniden kayıp gittik birbirimizin hayatından…
Beraberken yıllar sanki bir gün gibi kısaydı, Şimdi ise günler yıllardan uzun; Hem de hasret dolu, hem de yavan, sıradan… Gökler ağlıyor halimize, caddeler sırılsıklam..
Sen gittin, ben kaldım kıyamet nöbetçisi gibi,
Giden sadece sen değildin, Anılar da, mutluluklar da gitti… Oysa aşka ramak kalmıştı, Mutluluğun arafesindeydik, Bayrama hasretiz şimdi. Bir uçurumun kenarındayız, göz kapalı. Yürek tarumar, gönül ağır yaralı. Hüzün dalgaları boyumuzu aşıyor, Kelimeler düğümleniyor boğazımızda, Olacak olanları çok iyi biliyoruz, Ama sessizce kabulleniyoruz, Gözlerimize bakarken ağlamamaya çalışıyoruz. Hareket saati geldi anonsuyla irkiliyoruz, Otogar buz kesiyor temmuzda, Başımdan aşağı kaynar sular dökülüyor sanki, Boncuk boncuk terliyorum. Perondaki otobüse koşuyoruz. Ellerimiz de valiz. Hüzünlü sırılsıklam bir veda vaktini ilan ediyor sirenler, çalan kornalar. Cellat hazır ol da bekliyor hışımla aşkımızı infaz etmek için, Anıları, umutları kurşuna dizmek için… Can havliyle atılıyorum, Kiralık katille boğuşuyoruz oracıkta, Elimden kurtuluyor hain it, Kıs kıs gülerek işi bitirmek pahasına, Boşaltıyor şarjörleri gözünü bile kırpmadan; Anıları, umutları kurşuna diziyor teker teker… Allah’ım, ne durumlara düştük, ne haldeyiz? Sen ayrı ben ayrı, başka başka şehirlerdeyiz. Ta göğe çıkan alevlerdeyiz. Ne kadar zor… Yolumuz uzun, Yükümüz ağır, Saçımızı ağartan kesif acılarımız var. Bir de bıçkın umudumuz, Duamız, şarkımız her ne varsa hepsi garip, Ipıssız şimdi… Kelebek gibi bir varmış bir yokmuşçasına, Hayal olup uçup gideceksin birazdan. Kokun kalacak aklımda bir de saçların, gözlerin. Ve yüreğimde hüzün, yüzün, gözyaşların kalacak... Sanki hiç yaşanmamış olacak her şey… Ağır bir tutkuya, hasrete yüzünü dönecek sevdamız. İşte şimdi sevdiğin, Fonda çalan bu melodide geleceğiz birbirimizin aklına. Gizlice, belli etmeden sileceğiz gözyaşlarımızı… Yan koltuktaki teyze/amca tuhafça bakacak, Yüzümüze ses etmeden, kendi kendine başını sallayacak. Adeta kitabın sayfalarına gömeceğiz kendimizi. Yapraklar ardı ardına açılıp kapanacak… Soran olursa kaderimiz buymuş dersin… Şimdi denize, gökyüzüne, ağaca daha bir başka gözle bak. Efkarlı iç sigarayı, Çayların biri bitmeden bir diğeri gelsin. Ciğerlerinin en derinine çek gülün papatyanın kokusunu… Sanki bir peri masalı gibi akıp, Bir yıldız gibi aniden kayıp gittik birbirimizin hayatından… Beraberken yıllar sanki bir gün gibi kısaydı, Şimdi ise günler yıllardan uzun; Hem de hasret dolu, hem de yavan, sıradan… Gökler ağlıyor halimize, caddeler sırılsıklam. Dikkat et kendine, yolun açık olsun, Allah’a emanet ol. Kendine iyi bak, beni merak etme, istersen de et… Yok yok, merak etme... Bilmiyorum ya, kafam karıştı, kendin daha iyi bilirsin. Eften püften şeylere üzülme. Unutma, sevgimdesin. Rüyamda sayıklarım ismini, duyarım sesini, Benden çok çok uzaklardasın. Orhan ŞENTÜRK |
Ta göğe çıkan alevlerdeyiz.
Ne kadar zor…
Yolumuz uzun,
Yükümüz ağır,
Saçımızı ağartan acılarımız var!
Yaralı aşıkların yarasinı desti kaleminiz izleri,hazindi hüzündü Vedanın kitabını yazmış şair! KALEMINIZ HIC BITMESIN. Sevgiyle sevdiklerinizle...
BES DIZEYI FACEBOOK TA PAYLASMAK ISTESEM?
Oya gedik tarafından 5/30/2021 11:10:47 PM zamanında düzenlenmiştir.