@ OKYANUSTA BİR DAMLA @
@ OKYANUSTA BİR DAMLA @
... Gölgede güneşi kıskandırırcasına güzelliğin karşısında Yüreğim yemendeki askerin çölde susuz kalmış, Bedeni ve ayağındaki çarığı kadar yanarken. Bir kandilin bitmeye yakın son damlaları kadar. Hasretine vuslatı kördüğüm ettiğin, Ben derdimi bir çilehane tespih tespih pırangalara Bakarak dizerken. Sen ! Sen! bana sadece çölde kaybolmuş olan Dipsiz kuyularda su arattırırsın, Ben ki son infazımın voltasında, köşe köşe ezberletmişsin ayakkabıma mermeri Tükenmiş sözün, kaleme bir faydası yok. Benim gönlümün derdini ancak, Bedrin Aslanının Çadırının içinde olmak ise, bu bana yeter. Sen bana mektubundaki satırları, Güneşe gözünü kırparcasına yazarken, Ben seni iki satır arası değil, Sor bir okyanusa, Bülbül ile gül mü ? anlatırdı sevgimi. Celladını bekleyen köle gibi teslim olmuş. Çal sende mürekkebini gönlüm gibi sunduğum O beyaz kağıda, El değmemiş sağ olan içindeki çevheri dök,o güzel nağmeleri. Bitse de o güzel duygu aşk, bitti demem zaten. Fani ve ahir dünyadaki sonsuz temalı köşkünü doldur. Söz faydası olmaz, göz bulandıktan sonra, kafi mi? Bir şey demem zaten. Bilsen sunduğun denizin üzerinde ne hülya gemilerini yürüttüm. Kalemimi aylak aylak boş bir kağıtta gezdirirken. Sabır dedik ya , Zannettim ki derdimi dizdiğim oltunun ipini , Değil, Gör ki ben oltuyu eskittim. Sonuç ne mi ? Küllenmiş ve cilalı bir tespih. Artık duvarda asılı duramaz, onu başkasına seneyi devriye ettim. Sevabından vazgeçtiğim günahım gibi. Vazgeçtim zannetmiştim. Meğer ben sende başlayıp sende ahir etmişim. EFKARİ - SÜRGÜN ÇEÇEN HAKAN GENEŞ |