Anlarda sen
Bir Yamaç olsam
seni biriktirdim her yanımda her tarafıma güller çiçekler ekerdim sonsuza kadar korurdum onları solmasınlar diye çabalardım her zaman her yanımız Toprak Olsaydı keşke toprakta canlanıp toprakta umutlarımızı yeşertirdik ölüm bile bir başka güzel olurdu belki de gözlerinin güzelliği oradan gelmekteydi kokun yağmurda ıslanan toprak gibi nefes çekmekten doyamıyorum sana Böyle de geçiyor her şey Keşke Ateş olsaydım beni sonsuza kadar aşkın ile dövseydin kavga etseydim dövüşseydim senin için ateşte demirleri bakırları eritseydim Geçilmez bir dalga geçilmez bir set yapsaydım sana ulaşmamı için bedenimi set yapsaydım her şeyi feda etseydim kendi mi mesela Aşkımız için sevgimiz için Sonsuzluğa gitseydim keşke gökyüzünde Bulut Olsaydım keşke Gözyaşları ile oluştur Saydın beni gökyüzünde Salına Salına gezinirken üzerine yağsaydım güneşin yakıcılığını önlemek için üzerinde beklerdim hep gölgen olurdum yani gölgelik olurdum sana susuz kaldığın zaman su acı çektiğin zaman ise Şifa olurdum sana Sen benim her şeyim olurdun geçiyor her şeyi Keşke bir rüzgar olsaydım Aşkımızı yaysaydım sonsuzluğa kokunu vadilere Dağlara insanların geçmediği yerlere yaysaydım kokun yaysaydım bütün dünyaya Seni inandırsaydım hayatta zaman seninle var olsaydı bir yamaçta ben de tükenseydim hiçlikte bir zaman dilimi olsaydım keşke bütün zaman dilimleri dondurup seninle tek kalırdın ben Sonsuzluğa kadar böyle yaşardık bencilce duygular Bunlar ama ne olsun seninle yaşlanacam geçiyor zaman Geçiyor yıllar seninle yaşayacak Senle tüketeceğiz her an bir Yüzyıl gibi geçecek biliyorum tarih sahnesinden fırlayıp çıkamam ama seni kalbimden taşıyabilirim gece olsaydın mutlulukları izleseydim insanların Acılarına şahit tutmasaydım keşke bitmeyen zaman dilimlerinde yanında olsaydım ellerini ellerimizi bir etseydik Bir doğa harikası olsaydık Belki de gizli gizli şiir yazmak isteyenlere ilham olurduk çoğu zaman insanlar Akşamcı olurdu Belki de bizim umutsuzluğumuzda Mutlu olurlardı belki de bu kalleş yaşamda bu ihanete uğrayan insanlıktan Yok olurdum Aşık olsaydım keşke Mecnunum Çöllere çıkamam Ama seni mutlu edeceğimi çok iyi biliyorum belki güzel bir hayat sunamam sana ama yüzündeki gülümsemenin hiçbir zaman yok olmayacağının garantisini verebilirim sana Seni her şeyden koruyabilir el üstünde tutmayı çabalardım mutlu olurduk mutluluğu yakalardık seninle gülerdik gülüşürdük tek derdimiz gülerken ağlamak olurdu beraber gökkuşağındaki renklerini sayardık Sen sarı derdin Ben mavi Ben kırmızı derdim sen mor derdin çoğu zaman zamanın hasta olduğunu anlamıştım Seninle yaşadığım her anın sonsuz gibi kalması sabahın bir anda gece olması senle beraberim diye geçiyor zaman her şey geçiyor her şey Bunlar mutlu bir anıydı eskide kaldı her şey boğazlanmış mutluluklarımız kirlenmişti gülüşlerimiz çivilenmişti gülüşlerimiz Avcılar dört yanımızı sarmıştı Acılar dört yanımızı sarmıştı bizim Gözlerimiz Görmüyor Gözlerimiz bir hiçliğe feda edilmişti kalbim sevmiyor güvenmiyordu bağlanmak istemiyordu kimseye her şeyi alıp götürmüştün Hiç bir şeyi olmayan bir insan nasıl artık yaşayabilir ki tek sanık karanlık bir gökyüzü karanlık mağaraları olurdu öyle de geçer zaman bir an aklıma gelip tebessüm etmeme sebep olurken Sol Yanımdan Akan acının seslerini duyuyordum geçiyor her şey her şeyde olduğu gibi dört kolluya binip geleceğim sana Bütün zaman dilimlerinde |