0
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
528
Okunma
ERTUĞRUL’UN AĞIDI
Yaş sekizde bahar kışa dönerse
Otuz dörtte evde kalmaz Ertuğrul
Bağlanan ümitler birden sönerse
Anan, baban iflah olmaz Ertuğrul
Doğuştan yazılmış alnına kara
Ayakta başladı, kollarda sıra
Doktor ümit vermez, amansız yara
Hekim, muska çare bulmaz Ertuğrul
Eridi kasları vade dolmadan
Düşürdü yatağa halden bilmeden
Tertipleri gibi asker olmadan
Ellerine kına çalmaz Ertuğrul
Amca topal, yeğen bir tek bacaklı
Yazmıyor kalemler nasıl acıklı
Anası taşıyor sırttan kucaklı
Kaderine karşı gelmez Ertuğrul
Engelden gezemez köşe bucağı
Evlendi emsali tüter ocağı
Çocuklarla dolmaz mıydı kucağı
Kara yazısını silmez Ertuğrul
Dertlerin gariple ne zoru vardı
Verdi zulmünü de rengi sarardı
Hısım, akrabası her gün arardı
Teselliden fayda almaz Ertuğrul
Kesilmiş nefesi kalbi atmıyor
Yapılan masajlar fayda etmiyor
Azrail kapıdan öte gitmiyor
Artık daha yerin dolmaz Ertuğrul
Murat alıp muradına ermeden
Doktor iğne ilaç derman vermeden
Kapandı gözleri sebep sormadan
Mezarın kazanlar gülmez Ertuğrul
ERDOĞAN ÇALIŞKAN 12 08 2014