YALNIZLIĞIM
Parmaklarımı çırptım masallardaki gibi
Dönecek sandım zaman çocukluk yıllarıma. Gittim aynaya baktım, Bembeyazdı saçlarım yine Ve duruyordu zamanın izleri tüm çıplaklığı ile yüzümde. Dönmeyen çocukluğumla yitirdiklerim Bir bir geçtiler gözümün önünden. Tahta köprü, Sarı iki katlı ev ve camda annem! Yalın ayak koşturup bir yandan Bağırıyordu halaoğlum; anne diye Halam ses veriyordu; ne var. Ne var? Bir ok fırladı ne vardan saplandı yüreğime, Hiç bir şey, hiç bir şey! Hiç bir şey yoktu artık dünden kalan. Garibim şimdi bilinmez zamanlarda, Bilinmez diyarlarda Ne arayan nede soranı olan. Her içli türkü bir yara daha açıyor sineme. Ve çıkıyorum dışarıya, Düşte hayalde gibi Daha da çok sarhoş gibi. Adımlarım yorgun, gönül dargın, Gözlerim bir dost arıyor eskiden kalan! Divane gibi dönmelerim bitip, Nice sonra başladığım yerdeyim, Aynanın karşısında; Saçlarım hala beyaz, Yüzümde çizgiler de duruyor! Gözlerimse nemlenmiş, anladım yalnızım... |
Tebrik ediyorum.
Kaleminize gönlünüze sağlık.