Yaş'lanıyoruz Üstadım
Temliç süresi ile geçiyor ömrümüz
Kadife ile dokunan ellerin Üzerine üflendi Sur’un Üç vakti Beş etmedi Nur dağında aralandı rahmeti Nadaslarda birikti İnsan illetini Siner misin sandın bu kez Ölüm haşmeti Ruh bedenden çıkmadıkça Hangi menkibe şahitti? Ölü.Birisine Yaş’lanıyoruz üstadım Üstümüzde az tütün Az keder kokusu Aşkı menkibeler de arama korkusu Tanrı korusu korusun Kısvemin üstüne sinmesin nahmarem cellatın şefahati Ne şahidim yalan illetine Ne şahinim avcının beyninde Gelelim seslere! Gülmek kolay bir eylem Ya ağlamayı dener misin üstadım Ölü birisine ağlatma ölümü Aynı güne gülme kederi Sanır mısın aynı menkibeydi? Hükmü geçmeyen gündüzlerin gecesiydi Sayılır mıydı ölü bedeni Bir ucuz sevda limiti İleleri yalnızları kavuşturacağı avuntunamesi Kaç kez insanların kan’ı kandırması Olur muydu doğruluk? Duvar delenler ile Duvarlar dikeni Aynı menkibe de ki ayyaş letafeti Uğrar mıydı insana bir nevi Dolu cehennemi Yaklaşıyoruz üstadım Az sur önce deccal sonrası Bir kıyamet latifesi Geçmiş zaman şiiri idi Yaşlanıyoruz üstadım kadrelerimizde Haritadan hüzünler Bekler mi beni sevda meltemi Yoksa bende mi merkep ile cehennemi Arasında asılı bir Araf ümidi Cennet hayali Cehennet gerçeği İle idi Yaşlanıyoruz üstadım Ömrün çeyrek asrının 1.dereceden denklemi Aynı bilinmeyen tek bilineni Unutmaya doğru koşmakta ikenli Yalnızlığın tek haneli gişesi Ne bilet kaldı Ne insanlık Yaşlanıyoruz üstadım Ömür torun misali Ama yaşam dedenin kutsiliği Kısaca yaşlanıyoruz üstadım Ömür dediğin tek şey:yaşamak Okunmayan şiir anlaşılırlığı ile Göçüp gitmek yakın bir eylem Bir nefes sonrası kala.. |