HEY GİDİ GÜNLER-- Okul yıllarım--
İlkokula başladım sene dokuz yüz altmış
Üstümde siyah önlük, bir kolalı yakalık Kimisi beyaz bezden, kimin çevresi nakış İlk kez iskarpin giydim, sevinçle bastım çığlık Elimde Atatürk’ün resmi olan Alfabe Ali uyu yat oldu bana ilk öğretilen Memleketin dört yanı savaş sonu harabe Türk öğün çalış güven bu yoldur gösterilen Erkeklerin elinde Tommiks, teksas kitabı Kızların ellerinde uzunca fotoroman Aileden öğrendik örfleri ve adabı Sokak oyunlarıyla böylece geçti zaman Radyoda kaçırmazdım arkası yarınları Orhan BORAN Yuki’si her akşam konuk bize Mısır kurutmak için yakardık fırınları Tütünleri dizerdik çoluk çocuk diz dize Yüksek sesle açılır radyolar her bir yanda Yürekleri yakardı SESİGÜZEL’den türkü Şükran AY’dan şarkılar yükselirken bir anda Kimler sevmiyordu ki Bedia AKARTÜRK’ ü Mahalle arasında yazlık sinemalar var Kiminde Göksel ARSOY, Kiminde Ayhan IŞIK Bir gün yabancı film bir gün Türk filmi oynar Aktör Clark Gable’ye bütün kadınlar âşık Radyodan ajansları dinliyorlar pür dikkat Sonrasında başlardı hararetli atışma Kimi siyasetçidir, kimileri avukat Menderes, İnönü’yle devam eder tartışma Üç idam gerçekleşti gerginlik bitti birden Kimileri aklandı kimine bindi suçlar Yeni seçimle meclis tertemiz oldu kirden Baskıyla susturuldu demokrasi de güçler Hayat normale döndü herkes kendi derdinde Yaşam güç bela yürür yoksulluk diz boyunda Aynı tas aynı hamam halk devletin nezdinde Sadece oyuncular değişmişti oyunda Altmış sekiz kuşağı bu çağlarda yetişti Sokaklara döküldü emperyalizme karşı Bütün dünyaya doğru şahlanan prestijdi Demokrasiye karşı pes etti oligarşi 03.08.2008/Samsun İbrahim COŞAR |