DİŞLERİMLE DERDİM
Sanki bulgur değirmeni
Yedikçe öğütüyor
Sert, yumuşak demeden
Bastı mı dağıtıyor.
Otuz ikiydi sırasına dizili
İnci tanesiydi her birisi
Nedense kıskanırdı tüm aynalar
Nazara geldiler sonradan.
Fırça elden düşünce
Oldular sanki düşman.
Ağrısı, sızısı çekilmez
Tesellim dişçim oldu
Her morfin yediğimde
Kerpeten zorda kaldı.
Bastıramadım yıllarca
Çıktı yeni isyanlar.
Kanal tedavisi susturdu derken
Kanlı katliamlarla oldular talan.
Otuz beşte protez geldi damak üstüne
Enginli yüksekli dağlar misali
Çıkmak istemem resimlere.
Meğer kıskanç imiş kancalar
Zarar verdi komşunun minesine.
Renkleri uyuşmadı bir zaman
Beyaza krem sarktı dudak dışına.
Değişti ağızda tatlar
Yenisi saman derken eskiler bağırdı köfteeee.
Başladı ağızda kötü kokular
Temizlik ibadet dediler her gün.
Yıllar yılı bitmedi dişle dertlerim
Soya çekeni varmış, duydum sonradan.
Çekildi çürükler, ağzım döndü kovana
Üst damak ta mazide kalınca dişler.
Alt çenede bir azı, üçü kesici
Toplarım üst üste geçmiyor dördü
Bekliyor şimdi kıyamet günlerini.
Günlük banyo isterler kirlendik diye
Duyulur şakırtısı, böyle nasıl hediye.
Hayatın tadı mı olur tat almayınca
Sağlıklı yaşanmaz diş olmayınca.
Yaşlılar gelince aklıma
Dedim ”Erdoğan artık vaktin doldu”
Sen yaşlılığı kabul etmesen de.
ERDOĞAN ÇALIŞKAN 30 03 2012
Bir diş çektirdiğim de yazmıştım