Çanakkale Destanından: SİLAHINI VERMEYEN ŞEHİTŞiirin hikayesini görmek için tıklayın BERAT -Bu gecenin anısına- Dökülür günahları gözyaşları arasından Dua yüzlü insanlarının memleketimin Bu ulu gecede yakın olmak için Allah’a Bir koşudur başlar günler önceden Nedir bu şevk bu heyecan Cennetle müjdelendiler sorsan Her biri Allah yolunda bir aslan Bu gece yüklerinden kurtulacaklar Onun için güzel bir telaş içindeler İlahi bir coşkuyla kendilerinden geçtiler Ahmet KemalBERSAT Çanakkale Destanından: SİLAHINI VERMEYEN ŞEHİT Köylüler otlatıyorlardı Koyunlarını Çin’de değil Maçin’de değil Çan’da değil Maan’da değil Tekirdağ’da değil Malkara’da değil Çanakkale’de Şanlı savaşlara sahne olmuş Her karış toprağı kanla yoğrulmuş Metrekaresinde binlerce mermi boğulmuş Çanakkale’de Çanakkalenin dağlarında derelerinde Dere kenarlarında yeşilliklerde Otlatırken koyunlarını Dere bayır otlaklarda Dağlarda bayırlarda Yayılır koyun sürüleri Çobanlar başlarında Dolaşır dururlarken Yanık türkünün en canlı yerinde Anlatırlar Çanakkale hikayelerini Yine bir gün aynı yerlerde Otlatıyorlardı sürülerini Sürüler gidiyordu alıp başını En çorak yerlere Sürü alıp başını giderken Çobanlar sürü peşinde türküler tuttururken Bir de bakarlar ki en verimli en gür en güzel otlu yerler Dururken Sürüler otluyordu Kurak topraklarda İçlerinden hiç biri bile Yüz sürmüyordu O gür o verimli o güzel otlara Bir tutam bile yemiyorlardı Burada bizi doyuracak Verimli gür otlar var Demiyorlardı Şaştı çobanlar bu işe Müdahale ettiler bu gidişe Sürüyü itelemeye çabaladılar O verimli o güzel o gür yerleree Ama olmuyordu Hiç biri oralı olmuyordu İçlerinden hiç biri bile Ne yaptılarsa olmadı Boş kara bakır dolmadı Bir çare bulamadılar Ama kendilerini bu işten alamadılar Anlattılar olayı köy kahvesinde Oturup bir meşveret tutturdular Sonunda karar verdiler bir işe Kazacaklardı O toprağın altında ne varsa Bakacaklardı Toplandılar ertesi sabah Aldılar kazma kürekleri ellerine Vardılar o koyunların otlamadığı o yere Başladılar kazmaya Kaza kaza vardılar bir mezara Bir de ne görsünler Mezarda bir nefer Neferin elinde bir mavzer Askeri oradan çıkarmak istediler Çıkarıp daha temiz daha mutena Daha eşsiz bir yere Gömmek istediler Almak istediler elindeki mavzeri Mavzeri vermedi o kahraman nefer O kahramana asker vermedi mavzeri bir türlü Ne yaptılar Ne ettilerse kar etmedi Nefer bırakmadı elindeki mavzeri En sonunda karar verdiler Vereceklerdi haber En yakın askeri birliğe Gelip alsınlar diye O kahraman neferi Ve elindeki bir türlü bırakmadığı O kutlu mavzeri Geldi bir manga asker Ve başlarında komutanları Onlar da uğraştılar Almaya elinden O meşhur neferin Elindeki mavzeri Olmadı yapamadılar Vazgeçmedi bırakmadı bir türlü silahını o kutlu nefer At avrat silah namustur diyordu sanki Canını verdikten sonra bile Onları koruyordu Onların hiç birini Canı pahasına bile Bırakmıyordu Düşündüler taşındılar Akıllarına bir fikir geldi O manga askerin başındaki komutan Seslendi o kutlu nefere Asker dedi ’silah bırak ’ Bıraktı asker Elindeki mavzeri Ve alıp götürdüler Hem o kahraman askeri Hem de Bir türlü elinden bırakmadığı O meşhur mavzeri ile birlikte Her ikisini büyük bir törenle Gömdüler en güzel en mutena bir yere Ve yaptılar üstlerine En güzel en mutena bir türbe Şimdi hala o türbeyi gezenler Bu olayın hikayesini Rehberlerden dinlerken Hayret ederler Ne kutlu askermiş o derler Keşke biz de olsaydık onun gibi Kahraman bir asker Ahmet KEMAL Ahmet Kemal |
Kaleminize gönlünüze sağlık.