Muhsin YAZICIOĞLU
Dur durak bilmeden, ömrünü yurda
Gözünü kırpmadan, veren Muhsin’im KEŞ dağlarında, ayazda, karda Şahadet makamına, eren Muhsin’im Helaldır yediğin, emdiğin sütün Ocaklar söndü, tütmüyor tütün Gözü yaşlı Anadolum, hepsi bir bütün Tekbirler, dualar sana Muhsin’im Vatan deyince bir vatan, çıkardı sende Vatan zorda olsa, sen vardın önde ALLAH aşkı sende, kuran elinde Hak yoldan hakka, giden Muhsin’im Ne yüzün güldü, nede muradın oldu Ömrünün baharı, gençliğin soldu Sonsuzluğu; sonsuzluğun sahibin de buldu Sonsuzluğa kanat çırpan Muhsin’im Duymasaydık keşke, haberini aldık Gittin hem öksüz, hem yetim kaldık Sen orada dondun, biz burda yandık Yüreğimize ateş, saldın Muhsin’im Baş eğmedin hainlere, küfre, korkuya Gıpta ile baktık, sende tutkuya Söğüt gölgesinde 1 saat uykuya Dalamadan gözlerini yuman Muhsin’im Mektebi yusufiye, saydın zindanı Verdiler elektiriği, döküldü kanı Tabutluklar, işkence, yıldırırmı aslanı Ruhun da binbir yara, olan Muhsin’im Ne beladan kaçtı, ne geri döndü Canını hiç saydı, vatanını düşündü Turan onun ülküsü, hayalıydı, düşüydü Şehitlik mertebesine, giren Muhsin’im Bir başkalık vardı sende, bizde başkaydı yerin Başbuğumuz’dan emanet, acın yürekte derin Malesef ki yaşarken, bilinmedi değerin Uçmağ’da Başbuğuma, selam söyle Muhsin’im |
Muhsin Abim için kaleme aldığınız bu harika şiir nedeniyle sizi tebrik ediyorum. Allah kendisinden razı olsun. Şehitliği makbul olsun.
Kaleminize gönlünüze sağlık.