Ben
Ben, insanı cennetlik eden sevgi ve muhabbet neferiyim!
Ben, karanlıkları ışıl ışıl aydınlatan feneriyim! Ben, rahmani yolların, dilden dile anlatılan, kutlu zaferiyim! Ve ben, kemliklerin her türlüsünden gerisin geriyim! Ben, mazlumların, zalimlere celalli ve haşin bakışıyım! Ben, hararet gideren, berrak suların, coşkun akışıyım! Ben, namus ve şeref abidesi insanların, en helal aşıyım! Ve ben, maddi manevi değerlerin, insanlık pazarında, beleşe satışıyım! Ben, gönül köprülerinin en muhkem ayağıyım! Ben, barış ve kardeşliğin, özgürce dalgalandığı bayrağıyım! Ben, kimsesiz dul ve yetimlerin, salkımlarca üzüm veren bağıyım! Ve ben, Allah’tan başkasından korkmayan insanların, gençlik çağıyım! Ben, fikri güzel, gönlü güzellerin, namus ve arıyım! Ben, bal yapmaktan yorulmayan, en çalışkan arıyım! Ben, gül sevdalısı, şeyda bülbüllerin, bitmeyen ahu zarıyım! Ve ben, taşımaktan asla yorulmadığım, vefa barıyım! Ben, dostlarının neşe ve üzüntüleri paylaşan, duygusal biriyim! Ben, doktora tezlerine konu olabilecek, uhuvvet şiirleriyim! Ben, hak ve batıl uğruna savaşan, gözü çok kara bir eriyim! Ve ben, sevip saydıklarımın, ayıp ve kusurlarını, örten geceleriyim. Ben, kolay kolay kimsenin tavuğuna, kış kış demeyenim! Ben, barış ve kardeşlik kılıçlarını, mahirce bileyenim. Ben, sevgi gergefinin, seyredilmeye doyulmayan, nakşıyım! Ve ben, bu yalancı cennet ülkemi sevenlerin düzenli nabız atışıyım. Ben, nadasa bırakılmış gönül tarlalarının, bereketli hasadıyım! Ben, Viyana kapılarına kadar at sırtında giden, atalarımın sıfatıyım! Ben, körelmiş kılıçları, çok keskin bileyen, ustaların masadıyım! Ve ben, tarih sayfalarına altın harflerle yazılmış, Anadolunun has insanıyım! Ben, gönüllere girmeye çalışan, kendi yağında kavrulan, bir garibanım! Ben, isterim ki, mert ve babayiğit bir delikanlı olsun her daim insanım! Ben, aşk be şevkle arzu ederim, hep geçsin rahmani yollarda, her anım! Ve ben, bir karış toprağını değiştirmem, verseler de dünyaları vatanım! Ben, fakir fukaranın, garip gurebanın, söyleyecek en son sözüyüm! Ben, anlatılmakla, yazılmakla bitirilemeyen, insanı insan yapan özüyüm! Ben, güzel ile çirkini, birbirinden ayıran, sevda sürmeli insanların gözüyüm! Ve ben, hoyratları çok dertli çalan, saz üstadının, dut ağacından yapılmış bağlamasıyım! 15/Mart/2021 |
eserinizi ve sizi gönülden kutlarım nicelerine diyerek bu akıcı anlamlı eserinizi zevkle okudum iyi işlenmiş duyguları açığa vuran güzel bir eser olmuş yüreğine sağlık kalemin daim ilhamın bol olsun tekrar görüşmek dileğiyle sevgi ve selamlarımı sunarım kalın sağlıcakla