Ölesiye hasret
Radyoda çalıyordu kulağımdan kalbime giren bir türkü
Gönül dağı diye Seneyi iyi bilmiyorum tarih aklımda ama Kızımın ilk baba dediği gündü 18 ağustos Ve benim doğum günüm Ogün doğmuştum ikinci kez Ve ogünde gözyaşı vardı gözümde O gün de bilemediğim bir endişe hayat korkusu vardı gözlerimde Yaşama isteğiğle karmakarışık Ama korkutan bir mutluluk Bir yıl sonrada sen gittin rüzgarın ardından Parmaklarımın arasından Sıcacık evimizin tam ortasından Beni şaiir etti o gidişin kızımıda yetim Ben benden etti o gidişin 9 sene geçti bak halen tekim Hayatın en zehirli yılanı girdi ömrümün içine Buz kesti bakışlarım Tuz oldu lokmalarım Çok kalmadı kahkahalarım Sen gittin ben bittim Yok yok seni suçlamıyorum Seni özledimde ondan yazıyorum Senden sonra ihanet karası hergün Ve hergün hergün den daha beter Hani bazen demiyor da değilim yeter Allahım Artık yeter İşte böyle beyaz gelincik Yaşamadım senden sonra Aldığım nefes sensiz hergün sensiz Rahat uyu emanetin mutlu Hissettirmiyorum ona acımı Anlamıyor bile ağladığımı Unuttu sanıyor üzülmiyim diye hatırlatmıyor Küçük bir oyun bizimkisi ne o bana belli ediyor sensizliği nede ben ona Seni ayrı dünyalarımızda özlüyoruz Ve sadece sana söylüyoruz Ey benim gözyaşım Ey benim emanetimsin sahibi Kalbimin incisi Pembe rüyalarımın perisi Huzurlu ol olduğun yerde Nasılsa gelicem birgün bende Hazırla senşn yanını bana cennette olsanda cehennemdede |