Mülteci hayatlar
İki çocuk gördüm bugün.
Dudaklarında tebessüm, Fakat gözler ah o gözler...! Hüzün cefa ve ıstırapla yoğrulmuş, NE yaparsa yapsın gülemeyen o gözler. Çamaşırları tel örgüye serilmiş, Belinde bir leğen, toplamaya gelen gözler. Yere inceden kar serilmiş, Yurdun önü çamur çaylak çadırlar, Yeise bürünen gözler. Gelecek vaadeden, mihnet dolu gözler. Başında ak yazması, omzunda yirmi kilo, On yaşında, su bidonu taşıyan gözler. Ah o gözler! Elinde ak bir güvercin Umudu sönmeyen, kara yazmalı gözler. Bir göz gördüm ihtiyar, yorgun. Biri diğerinden küçük, bir çift göz, Omuzlarından tutmuş küçük bir kızı, Poz veriyor gibi yapıyor, yaşıyor, Yaşıyor, hala acı veren, eski, yeni günleri. İnsan doğanlar ama İnsan gibi yaşatılmayanlar. Doğacak elbet, vaadettiği günler hakkın, Belki yarın, belki yarından da yakın. İslam güneş olacak...! Diriltecek mahrum, mahzun, müslüm/anları Kıyam olacak, yeniden diriliş Ölmeden önce basubadelmevt. Biz öğrenince ölmeden önce ölmeyi. Anlayınca, görünce, bilince, hissedince. Kardeşlerimizin acılarını...! Bir ikizin, ikizinin acısını hissettiği gibi. |