Nefsim ibret alsana
Bırak artık boş işleri
Vara yoğa gülüşleri Bitmeyen alışverişleri Şu haline baksana Nefsim ibret alsana Çalışmadan cennet olmaz El açmadan rahmet olmaz İbadette zahmet olmaz Şu haline baksana Nefsim ibret alsana Kabir haktır biliyorsun Ölenleri görüyorsun Neden ibret almıyorsun Şu haline baksana Nefsim ibret alsana Bir emir gelir rabbinden Emaneti ister senden Canın çıkar bedeninden Şu haline baksana Nefsim ibret alsana Çiğneyecek diş kalmadı Tarayacak saç kalmadı Akıtacak yaş kalmadı Şu haline baksana Nefsim ibret alsana Kale Resulallah dersin Hoş nasihat edersin Sen söylersin sen tutmazsın Şu haline baksana Nefsim ibret alsana Kalp kararmış zulmeti çok Sırtın kavi karnın hep tok Bu gidişte pek hayır yok Şu haline baksana Nefsim ibret alsana Namaz vakti iş bulursun Teravide kaybolursun Hükmü nedir biliyorsun Şu haline baksana Nefsim ibret alsana İşte geldin gidiyorsun Yük yüklendi görüyorsun Gene ayak diriyorsun Şu haline baksana Nefsim ibret alsana Ne o eski yüzün kaldı Ne o eski gücün kaldı Tatmadık tek ölüm kaldı Şu haline baksana Nefsim ibret alsana Geldim ama gitmem sanma Bu yalana sende kanma Hakka yönel oyalanma Şu haline baksana Nefsim ibret alsana N’olur sen de yola girsen Girsen de rahat etsem Bıktım senin hallerinden Şu haline baksana Nefsim ibret alsana Bir çukura girdirirler Toprak yığıp terk ederler Halin nice düşünmezler Şu haline baksana Nefsim ibret alsana Ne yaparsan yap boşa Akıbettir gelir başa Dinlemez ki ağa paşa Şu haline baksana Nefsim ibret alsana Berlin, 1 Recep 1425 Salı |