GULAHMET DAYI
Taşlı gavurgayla çocuk avuttu, (gavurga kavrulmuş buğday)
Yoksulluk kaderdi, her şeyi kıttı. Eteğinden taşı atmadı, tuttu. İnatla direndi Gulahmet dayı. Tencerede olmaz fazla yemeği, Arpadan, çavdardan yapar ekmeği. Çocuklar ısrarcı sevmezler köyü, Gurbeti bilmezdi Gulahmet dayı. Yoksul olan insanın biter mi derdi? İnek hasta oldu, hanım gerildi. Üç gün oruç dedi, sadaka verdi. Biberonla gezdi Gulahmet dayı. Elindeki ürün değerin bulmaz, Boşa çalışıyor para kazanmaz. Evde hep tartışma huzuru olmaz, Yanlış ata oynardı Gulahmet dayı. İki tane tembel öküzü vardı, Ektiği arpayı elle yolardı. Otuz beşi görmeden saçlar ağardı, Derde hâl mahâldı Gulahmet dayı. Çorapları delik çıkar parmağı, Pantolunu eski çokça yamağı. İlaç vurmaz idi, budardı bağı, Tırtılla ortaktı Gulahmet dayı. Yaşadıklarından almazdı dersi, Nasihat etsen de yapardı tersi. Bilmem hastalık mı yoksa mı irsi, Yenilik bilmezdi Gulahmet dayı. Bir ümit diyerek çalıştı durdu, Boş şeyler üstüne hayaller kurdu. Stres, sıkıntıdan vücut yoruldu, Altmışı görmedi Gulahmet dayı. Komşular toplandı, mezar kazdılar. İnadı yüzünden biraz kızdılar. Mezarın taşında başa yazdılar, Bir şey götürmedi Gulahmet dayı. |
Yüreğine emeğine sağlık
_________________________________________Selamlar