ÇORAK TOPRAKLAR
Yürüyorum,
Yağmura hasret kıraç topraklarda. Kırlaşmış saçlarıma ve sakalıma Kıraç toprakların tozu yapışıyor, Saçım ve sakalım daha da beyazlaşıyor. Çorak dağ yamaçlarına Güneş vuruyor, Çorak topraklar kızıllaşıyor, Çamurumsu suyuyla Kızılırmak ağır ağır akıyor. Suya hasret çorak toprakları yarıyor. Birbirine hasret yaşayanlar gibi Suya hasret topraklara su taşıyor… Yürüyorum, Suya hasret toprakların bittiği yana. Susuzluktan çatlamış topraklarda, Kızıl yeleli atlar koşuyor. Kıraç topraklarda toz kaldırıyor. Ak libaslar içindeki bir kızla çocuk Suya hasret topraklar üzerinde dans ediyor. Küçük kız gelin oluyor… Güzel gelin, Kızıl güneş altında kavrulan Çatlak toprakların ufkuna bakıyor, Kahverengi gözleriyle babasını arıyor. Dört nala koşan Kızıl yeleli atların Kaldırdığı tozlar arasından babasını görüyor. Küçük gelinin gözleri nemleniyor. Babası geliyor, Güzel gelinin gözleri mutlulukla parlıyor… Susuzluktan çatlamış, Suya hasret toprakları yararak Kızılırmak akıyor. Susuz toprakların bittiği yerde düğün oluyor. Ak libaslı bir kızla çocuk dans yapıyor, Küçük kız gelin oluyor. Ak libaslar içindeki kızla çocuğun gözleri, Mutlulukla parlıyor. Kızla çocuk dans ediyor, Ayakları çorak topraklara deymiyor Mutlulukla uçuyor. Ak libaslar içinde dans yapıyor Küçük kız gelin oluyor… Güneşin kızıl ışıklarıyla Kızıllaşmış bulutlarda Halay çekiyor insanlar ak libaslarıyla. Kızıl güneşin vurduğu kızıl dağlar ardında, Susuz kıraç toprakların bittiği tarafta, Bir düğün yapılıyor. Küçük kız gelin oluyor… |
farklı bir rüzgarın kokusunu aldım şiirde.
sağlıkla.