Biraz Kendi Biraz Başka Biri
Unutulmamışlara i mgesel satır / yahut unutulmuşlara acı paragraftır
İkibinonyedi yılı Eylül ayının başındayım Zihnimin bulanıklığında Çelişkinin ortasındayım Deniz kenarında ayaklarımı uzatmaktayım Eskiden ellerimi uzatırdım gökyüzüne Şimdilerde ayaklarımı uzatmaktayım denize İnsan zamanla anlıyormuş Umutlarını gökyüzünde, kırgınlıklarını zeminlerde araması gerektiğini İnsan zamanla tanışıyormuş Yergöklerin yarattığı korkuyla Büyüdüm ben ikibinonsekiz yılının Mayıs ayında On dokuzuncu yaş pastamı kadehimle tokuşturunca O gün bilincimi bıraktım bir banyoda Dokunmak isteyip de dokunamadığım yüzün silüeti uğruna Ben işte o gün kırılganlıklarımı aradım soğuk fayanslarda O gün annem görseydi beni o da üzülürdü küçük bir odada Ben zaten biraz annemim galiba Biraz da kendimim aslında Ben kimseyim sokakta Çizgilere basmadan yüremeye çalışan Bazen de her şeyim baya baya Küçük dağları yarattığına inanan Sonra yarattığı o dağların altında kalan Fakat her şeye rağmen güçlü kalmaya çalışan Hiçbir şeye tam inanamadım ben Kendime bile Siz dediklerime inanmayın Ya da inanın Ben bir çelişkiyim sonuçta Ya da tam bir muamma ..... |