Anlamsızdır Bazen Sözlerim
Perişandır ruhum,
firaridir yüreğim Issız bir düş çölünde yurtsuzdur hayallerim Nedendir bu geç kalışlar ve gelmez bahar mevsimlerim Arsızdır evet niyetlerim ki masumiyetimin faili meçhuldür Rengarenk de olsa dünya neyleyim karadır benim her halim Kurumuştur sevda pınarlarım yasaktır çağlamak yeniden Anlamsızdır bazen de sözlerim ki sihrini çoktan kaybettiğimizdendir tutkunun Hangi gerçeği çoğaltsam yetersizdir oysa özledim desem yetmeliydi Yenmeliydi de mesafeleri Kırılgan yasakları Cüce korkulukları Sebepsiz gidişleri Yenilenmeliydi bir de sevda Mesela Piraye’nin dokunduğu kâğıtlar gibi Fahriye Abla’nın perdelerindeki güneş Lavinya’nın gidiş gelişlerinde Zeynep’in tunçtan tarağındaki gibi Asla perişan, ıssız, nedensiz, arsız ,renksiz olmamalıydı hiçbir şey Mehmet Özcan Yasdıbaş |